Kitap gayet güzeldi. Sylvia'nın kaleminden çıkan sözcükler dışında bir şeyler görmek beni mutlu etti. Uzun uzun düşündürdü. Kitapta hayatına dair birçok detay var, kızı Frieda'nın yazdığı biyografide ve kitabın son sayfasındaki kronolojik biyografide. Fakat zoruma giden bazı şeyler vardı. Frieda'nın bu kitabın bir yerinde babasından hayranlıkla söz etmesi. Babasına olan sevgisine bir şey denilmez ama annesine bunca şeyi yapmış bir adamdan Sylvia ile ilgili bir kitapta böyle bahsetmesi sinirlenmeme sebep oldu.
Sylvia'nın yazdıklarına baktığımda aşkı gözlerimi doldurdu. Ama yine sinirlenmedim desem yalan olur. Kendini Ted'in kollarına tümüyle bırakması ve varlığını onun varlığına muhtaç görmesi sinirlerimin hareketlenmesine sebep oldu. Üzüldüğüm nokta ise Ted'in bunu hak etmemiş olması. Sylvia tamamen sanat için yaratılmış bir kadın ve en iyi yaptığı sanat ise aşık olmak.