Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar Sözleri ve Alıntıları
Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar sözleri ve alıntılarını, Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar kitap alıntılarını, Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...anne babanın çocuk terbiyesinde aslî görevi, çocuğunun fıtratını değiştirmek ve onu akıllı uslu, sessiz sakin bir çocuk yapmak için mücadele etmek değil, aksine çocuğunun özelliklerini keşfedip o özelliklerine göre onu yetiştirmek ve onun kendisi gibi olma yolunu açmaktır.
Hangimizin iç dünyasına bir göz atsak karşımıza sevgiye muhtaç minicik bir çocuk çıkmaz ki! Başı okşandığında tebessüm etmeye hazır, karşılıksız sevgiye delice susamış, büyüklüğün büyüklüğüne inat, "Hadi" denildiğinde annesinin sıcacık koynuna girmeye hazır, kocaman kocaman minicik adamlar, minicik kadınlar...
Üniversite yıllarımda, "Çocuk Psikolojisi" dersine gelen Hollandalı bir profesörün sözleri hâlâ kulaklarımda çinlar:
"Çocuklarımıza kendi ayakları üzerinde durup kimseye muhtaç olmadan yaşamaları gerektiğini öğretirken ne yazık ki büyük bir hata yaptık. Bir şeyi hesap edemedik; günümüz insanı artık kendine çok güveniyor ve her şeyi yapmaya cesaret duyabiliyor. Hiç çekinmiyor. Korkmuyor. Artık insanlar kendilerinin dışında kimseye güvenmiyorlar. Maalesef bu mantikla, hastalıklı ruha sahip insanlar meydana getirdik. Hayat bir mücadeleden ibarettir, mantığına sahip bireyleri yetiştirdik. Bu yüzden insanlar, hayatta kalabilme tedirginliği yaşadıkları için artık birbirleriyle savaşmaktan çekinmiyorlar. Benim kliniğime gelen hastalarımın birçoğu, kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi verirken yorulup pes eden veya yıkılan kişilerden oluşuyor.
İlk bakışta, kendine güvenen insan modeli kulağa çok hoş geliyor; ama pratik tecrübelerimle gördüm ki kendine güvenmek insanı yoruyor ve bu yorgun yaşantı bir yerde akıl sağlığını tehlikeye atıyor. Ben, sağlıklı insanı, kendi ayakları üzerinde durabilen değil, başkaları ile yardımlaşarak ayakta durmaya çalışan insan olarak tarif ediyorum..."
Bu sözler, emekliliğine az kalmış ve tüm ömrünü on binlerce ruh hastasını gözlemleyerek geçirmiş, yaşlı bir klinik psikiyatrın samimi tespitleriydi.
Hangimizin iç dünyasına göz atsak karşımıza sevgiye muhtaç minicik bir çocuk çıkmaz ki !
Başı okşandığında tebessüm etmeye hazır, karşılıksız sevgiye delice susamış , büyüklüğün büyüklüğüne inat , "Hadi " denildiğinde annesinin koynuna girmeye hazır ,kocaman kocaman minik adamlar , minik kadınlar...
Terbiyedeki asıl maksat, koltuğun bir köşesine oturmuş, büyük adamlar gibi sessiz sedasız bekleyen çocuk yetiştirmek değil, aksine çocuğun kendi ruhu ile özgürce; ama belirli kurallar dâhilinde kendini sergilemesine yardımcı olmaktır.
"Hayatı ben merkezci olarak algılayan çocukların ne zaman, ne yapacağı ve kimin başına hangi belayı açacağı bilinmez"
Böylesi bir çocuk için hayatın anlamı, zevktir.
Hayatın anlamı, özgürlüktür.
Hayatın anlamı, "ben"dir.
Ona göre, "problem çözmek ve başkalarının derdi ile dertlenmek bir ahmaklıktır."
Yedi yaşına kadar olan çocuklar da
Allah nerede? sorusuna verilecek cevap
Ağaçları yaratan Allah. Kuşları yaratan Allah .çicekleri yaratan Allah .bizi yaratan Allah .
Onun yarattigi herseyi etrafimizda göruyoruz ama Allah nerede ben bilemiyorum .ama hissediyorum her an bizimle ...
Verilecek cevap bir sonraki zihinsel yasta verilecek cevaba hazırlık niteliginde olmalıdir .