Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar

Adem Güneş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
...anne babanın çocuk terbiyesinde aslî görevi, çocuğunun fıtratını değiştirmek ve onu akıllı uslu, sessiz sakin bir çocuk yapmak için mücadele etmek değil, aksine çocuğunun özelliklerini keşfedip o özelliklerine göre onu yetiştirmek ve onun kendisi gibi olma yolunu açmaktır.
Hem anne hem çocuk açısından bakıldığında (ilk dört yaşta) annenin çocuğunu bırakıp çalışmasını tavsiye etmiyoruz.
Reklam
Hangimizin iç dünyasına bir göz atsak karşımıza sevgiye muhtaç minicik bir çocuk çıkmaz ki! Başı okşandığında tebessüm etmeye hazır, karşılıksız sevgiye delice susamış, büyüklüğün büyüklüğüne inat, "Hadi" denildiğinde annesinin sıcacık koynuna girmeye hazır, kocaman kocaman minicik adamlar, minicik kadınlar...
Üniversite yıllarımda, "Çocuk Psikolojisi" dersine gelen Hollandalı bir profesörün sözleri hâlâ kulaklarımda çinlar: "Çocuklarımıza kendi ayakları üzerinde durup kimseye muhtaç olmadan yaşamaları gerektiğini öğretirken ne yazık ki büyük bir hata yaptık. Bir şeyi hesap edemedik; günümüz insanı artık kendine çok güveniyor ve her şeyi yapmaya cesaret duyabiliyor. Hiç çekinmiyor. Korkmuyor. Artık insanlar kendilerinin dışında kimseye güvenmiyorlar. Maalesef bu mantikla, hastalıklı ruha sahip insanlar meydana getirdik. Hayat bir mücadeleden ibarettir, mantığına sahip bireyleri yetiştirdik. Bu yüzden insanlar, hayatta kalabilme tedirginliği yaşadıkları için artık birbirleriyle savaşmaktan çekinmiyorlar. Benim kliniğime gelen hastalarımın birçoğu, kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi verirken yorulup pes eden veya yıkılan kişilerden oluşuyor. İlk bakışta, kendine güvenen insan modeli kulağa çok hoş geliyor; ama pratik tecrübelerimle gördüm ki kendine güvenmek insanı yoruyor ve bu yorgun yaşantı bir yerde akıl sağlığını tehlikeye atıyor. Ben, sağlıklı insanı, kendi ayakları üzerinde durabilen değil, başkaları ile yardımlaşarak ayakta durmaya çalışan insan olarak tarif ediyorum..." Bu sözler, emekliliğine az kalmış ve tüm ömrünü on binlerce ruh hastasını gözlemleyerek geçirmiş, yaşlı bir klinik psikiyatrın samimi tespitleriydi.
Hangimizin iç dünyasına göz atsak karşımıza sevgiye muhtaç minicik bir çocuk çıkmaz ki ! Başı okşandığında tebessüm etmeye hazır, karşılıksız sevgiye delice susamış , büyüklüğün büyüklüğüne inat , "Hadi " denildiğinde annesinin koynuna girmeye hazır ,kocaman kocaman minik adamlar , minik kadınlar...
Reklam
Her birimiz sevilmeye muhtaç; ama (maalesef) her birimiz sevgi isteyene kaşları çatık... 
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.