İyi bir edebiyatçı ve çevirmen olan Friedrich Hitzer yıllar önce bana, “çocukluk anılarımı ileride bir kitap haline getirebilmek için bir kasete kaydetmeme tavsiye etmişti. İşte böylece vatanım Kırgızistan'da geçen çocukluk anılarımın Almanca olarak anlatıldığı bu küçük kitap ortaya çıkmış oldu. (…) İlginçtir, dikkatli okuyucularım tarafından diğer eserlerimde ve bilhassa son dönemlerde yazdığım eserlerde sıkça geçen çocukluk zamanlarıma ait gözlemler, olaylar ve karakterler daha çok ilgi görmüştü. Bu konuşma Kırgızca, Türkçe ve Almancanın olağanüstü bir sentezi olmuştu.”
Öğretmen Duyşen adlı hikayeyi yazdığımda Arcagul'daki okulumuzu ve öğretmen olarak geçirdiğim kısa zamanı iyi hatırlıyordum. O zamanki duygularımı olayın zamanını değiştirerek o hikayede yazmıştım. Arcagul'daki çocuklara 1943 kışında ders vermiştim. Hikayedeki olay ise 20'li yıllarda geçiyor. Bu da bir başka dönem bir başka dramdı.
(Sovyetler'de) Hangi teşkilatta olursa olsun, her parti sekreteri, her türlü eser ve yazarla ilgili bir karara varma, buna göre de direktif verme hakkına sahipti.