Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik

Lev Tolstoy

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik Gönderileri

Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik kitaplarını, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik sözleri ve alıntılarını, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik yazarlarını, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Saygılarımı sunarım, Agafya Mihaylovna!" Gaşa ona öfkeyle baktı: "Ne işiniz var sizin burada? Her şey tamam, bir senin saygıların eksikti!"
Bazen de Tanrı aklıma geliyor ve ona küstahça, ne hakla bana böyle bir ceza verdiğini soruyorum. "Sabah dualarımı da, akşam dualarımı da bir kez olsun aksatmadığıma göre, bu cezayı niçin çekiyorum?"
Reklam
Ama Volodya'nın özellikle kavgalarımızda ortaya çıkan soylu içtenliğini kıskandığım kadar hiçbir şeyi kıskanmazdım.
459 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Tolstoy'un çoğu konuda fikir ve yazın dünyasını oluşturan şeylere dair bir üçlemesi. Yazı stili ve anlatımı otobiyografi olmasına rağmen güzel doneler barındırıyor. Tüm eserlerini okumaya karar vermeden evvel okumakta fayda var.
Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
Çocukluk, İlkgençlik, GençlikLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 2014620 okunma
İki kardeş, iki dost, karı koca, efendi uşak gibi sürekli birlikte yaşayan insanların, özellikle de aralarında tam bir içtenliğin olmadığı anlardaki, belirsiz gülümseyişleri, bakışları, davranışları ardında sezilen gizemli ilişkileri fark etmeyen var mıdır? Gözlerinizin korka korka ve kararsızca buluştuğu bir anda tüm söylenmemiş istekleriniz, düşünceleriniz ve bunların karşınızdakince anlaşılmış olmasından duyduğunuz korku rastgele bir bakışınızda kendini hemen açığa vuruverir!
Yaşam Algısı
Değerli okuyucularım, hayatınızın belli bir döneminde, o güne kadar gördüğünüz bütün eşyalar birdenbire size bilmediğiniz öbür yanlarını çevirmişçesine, onlara ilişkin görüşlerinizde birdenbire köklü bir değişiklikle karşılaştığınız oldu mu hiç? İşte ben bu yolculuğumda, ergenliğimin başlangıcı olarak kabul ettiğim böylesi bir ruhsal değişimi yaşadım.
Reklam
"İnsan hep aynı kalmaz ki... Bir gün gelir, değişmesi gerekir." Bu onun alışkanlığıydı: Söyleyecek söz bulamadı mı, her şeyi yazgısal bir zorunluluğun sonucu olarak açıklardı.
İnsana karşısındakinin düşüncelerini anlama imkanı sağlayan ve konuşmada yol göstericilik eden içgüdüsel bir duyguyla kayıtsızlığının beni incittiğini anlayan Katenka başını kaldırıp bana döndü.
Bugüne dek hafızamı dolduran acı hatıralarla bağlantılı nesnelerden uzaklaştıkça, bu hatıralar güçlerini yitiriyor, yerlerini tatlı bir yaşama sevincine, diri bir umuda bırakıyorlar.
Ölümden korkmamaktan çok söz edilir, ama gerçekten korkmayanlar pek azdır.
Reklam
Büyük acıları yalnızca büyük bir güçlükle sevebilme yeteneğine sahip olan insanlar duyabilirler; onların sevmeye duydukları gereksinim, acıya karşı tepkiyi oluşturur ve onların acılarını giderir, sağaltır. Bu bakımdan insanların ruhsal yapıları, bedensel yapılarından daha dirimlidir. Acı insanı hiçbir zaman öldürmez.
Büyüklenme, tüm duygularımız içinde gerçek acıyla en bağdaşmayanıdır. Bununla birlikte bu duygu insanın içine öylesine işlemiştir ki, en acılı olduğumuz anlarda bile onu kolay kolay dışlayamayız. Acılı anlarımızda bu duygu, insanın kendisini ya çok üzgün ya çok mutsuz ya da çok metinmiş gibi göstermek istemesiyle ortaya çıkar. Bizim varlıklarını kabul etmeye pek yanaşmadığınız, oysa en büyük acılarla sarsıldığımız anlarda bile bizi bırakmayan bu aşağılık istekler, acımızın gücünü, yüceliğini, içtenliğini lekeler.
Mutsuz olduğumu bilmekten bir tür zevk alıyor, bu zevki daha çok duyabilmek için, mutsuzluğumun üzerine eğiliyor, mutsuzluğumu daha bir bilinçle algılamaya çalışıyordum; bu bencilce duygu, asıl üzüntümü bütün öteki duygulardan daha çok bastırıyor ve en ön plana geçiyordu.
Ve düşüncelerin yeniden gerçekliğin yerini alışı... Gerçekliğin bilincinin düşleri yeniden yerle bir edişi... Sonunda hayal gücüm yorgun düşerek beni artık aldatmaz oldu.
Hayatımda ilk defa bir sevgiye ihanet etmiş ve hayatımda ilk defa sevginin tadını duymuştum. Alışkanlık haline gelmiş, yıpranmış bir bağlılığın yerini aşkın gizemli bilinmezliklerle dolu dipdiri duygusunun alması, içimi sevinçle dolduruyordu. Kaldı ki, birini artık sevmemeye başlamışken aynı anda bir başkasını sevmeye başlamak, birinciye göre iki kat daha güçlü sevmek demektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.