Çocukta Zihinsel Gelişim sözleri ve alıntılarını, Çocukta Zihinsel Gelişim kitap alıntılarını, Çocukta Zihinsel Gelişim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuk yedi yaşına değin önmantıksal kalıyor ve mantığı sezgi düzeneğiyle bütünlüyor: Temsile dayalı imajın ve «zihinsel deneyimlerin» biçimi altında algıların ve hareketlerin basitçe içe maledilmesi, gerçek anlamda ussal bir eşgüdüm olmaksızın böylece duyumsal-devinim şemalarını uzatıyor.
Oysa tüm davranış, araçları ya da bir tekniği gerektirir: bunlar hareketler ve zekadır. Ama tüm davranış amaca ilişkin değerleri ve devinimleri de içerir; bunlar duygulardır. Buna göre duygusal yeti ve zeka birbirinden ayrılmazlar ve tüm insan davranışının iki bütünleyici yanını oluştururlar.
Gerçekte bebek kendi bedeniyle, kendi hareketleriyle ve bu edimlerin sonuçlarıyla önemli ölçüde ilgilenmeye başlar. Psikanaliz bu duygusal yetinin birincil evresine 'narsisizm' adını veriyor, ama bunun Narcisse'in kendisi olmadan, diğer bir deyişle, kişinin kendi bilinci olmadan narsisizm olduğunu iyi anlamak gerekir.
Eğer çocuğun çevresinde kendisiyle oynayacak başka çocuklar ya da yetişkinler varsa, bunlar onun deneyimini zenginleştirebilecekleri gibi, örgütlenmesine de yardımcı olabilirler. «İlginin ve sevginin az olduğu bir ortamda çocukların gelişimi ciddi biçimde gecikebilir» diyor, Ruth M. Beard
Gerçekte, eğer küçük çocuk cansız cisimlere canlılık veri yorsa, buna karşılık ruhun yaşamım maddileştiriyor: Düşün ce onun için bir sestir, ağızdaki bir ses ya da «arkadan gelen küçük bir ses», bu ses «rüzgardır». Düşler, genelde biraz korkutucu imajlardır ve gece ışıklarım gönderirler (ay, sokak lambaları) ya da gelip odalanmızı dolduran havayı gönderir ler. Ya da daha sonra, bu düşler bizden geliyormuş gibi algı lanırlar, ama bunlar yine de imajdırlar ve uyanıldığı zaman kafanın içindedirler, uyur uyumaz yatağın üzerine konmak ya da odanın içinde kalmak için kafadan çıkarlar. İnsan ken dini düşünde gördüğü zaman, o sırada çifttir: İnsan yatağın da gördüğü düşe bakıyordur, ama maddesizliğin ya da imajın çift niteliğiyle «düşün içindedir».
İlk gençlik yıllannda dinsel duygulann dönüşümünü saptamak ilginçtir. P. Bovet’nin yerinde gösterdiği gibi, dinsel yaşam küçük çocukluk sırasında kendi duygularını ailenin duygularıyla karıştırır: Küçük çocuk, örneğin sınırsız erk, her şeyi bilme ve ahlaksal yetkinlik gibi çeşitli tanrısal yet kinlikleri doğal olarak anne babasına verir. Çocuk ancak ye tişkin bireylerin gerçek kusurlannı yavaş yavaş ortaya çıkararak, kendi ailesinden aldığı duyguları dinsel eğitimin sunduğu doğaüstü varlıklara aktarmak için yüceltir. Bununla birlikte, eğer çocukluğun sonuna doğru görülmemiş bir etkin gizemci yaşam gözlenirse de, genelde ilk gençlik süresinde yaşamın sistemleri içinde bütünleşerek gerçek değerini alır; bunun oluşumcu işlevini daha önce görmüştük. Ama gencin dinsel duygulan genelde ne denli şiddetli olursa olsun (ayrıca kimi kez olumsuz), çoğu zaman, söz konusu ettiğimiz Mesihçi renkleri az ya da çok alır ve gencin kendi tannsıyla, dönüşü olmayacak bir şekilde hizmet yüklenerek bir sözleş me yaptığı olur, ama savunmaya giriştiği davada kesin bir rol almayı da umar.
Bir oda içinde ya da bir masada bulunurken, söylediklerinin dinlendiğini ya da anlaşıldığını sanarak özellikle kendi başlanna konuştukları oluyor, bu tür «ortaklaşa monolog», gerçek düşünce alışverişinden çok, karşılıklı devinimi uyarmaktan ileri geliyor.