Sürgünden İstanbul'a

Darülhilafet Mektupları

Yusuf Akçura

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Başkalarını düşün: kahvaltını hazırlarken düşün başkalarını. Güvercinlere yem vermeyi unutma. Başkalarını düşün savaşırken, barış isteyen ötekileri. Su faturanı öderken, düşün sadece bulutlardan su içenleri. Eve giderken, kendi evine, çadırda yaşayanları düşün. Uyurken ve gezegenleri sayarken baş koyacak bir yastığı olmayanları… İmgelerle özgürleşirken sen, konuşma hakkı gasp edilenleri düşün. Ve uzaktaki ötekini düşünürken kendini düşün ve de ki: keşke bir mum olabilsem şu karanlıkta”.
İstanbul'dan kıble tarafına doğru ayrılıp giden kişi, arkasına dönüp baktığında, çok sevimli bir yakınını bırakıp gitmiş gibi, gönlünde bilinmez bir kırıklık, bir boşluk, bir ağrı duymaktadır. İstanbul'un yumuşak, uçsuz bucaksız Marmara kıyısında, gürültülü ve huzursuz uzun ömründen yorulup, dinlenmek için yatmış gibi durması, ağrıya, üzülmeyi de ekler. Zavallı yaşlıyı sevmek, acımak, teselli etmek istiyorsun.
Sayfa 236 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Eğer de halkın kendisinde canlı meşrûtiyet olmasa, hayatta, cemaatin rûhunda hürriyet olmasa, bayraklara, levhalara, kağıtlara "Yaşasın meşrûtiyet! Yaşasın hürriyet!" diye yazmakla bir şey çıkmaz.
Sayfa 154 - Ötüken Neşriyat
"Dar Milliyetçilik"
Dar milliyetçilik insanı daima tenakuza (çelişkiye) sevk eder. Mesela Novoe Vremya'lı bir milliyetçi "Rusya Ruslar içindir" deyip, gayri Rusların Ruslarla müsavi(eşit) hukuka malik olmasını katiyen reddettiği halde, Bulgar veya Sırpların Türkiye'de Türklerden, Hırvat veya Slavyanlerin Macaristan'da Macarlardan hukuken ufacık farklarını görürse kıyamet koparır!.. Eğer fikri milliyet bu dar çerçeveden kurtarılıp esbabı mütenevvi tarihiye ile bir hudud dahiline sıkıştırılmış muhtelif milletlerin münafii birbirlerinin izaleyi milliyetlerine uğraşmakta değil belki ünsiyet(arkadaşlık) ve muhabbetle intizacılarına(kaynaşma) çalışmakta aransa, bu açık tenakuzlara düşülmezdi. Lakin iş yalnız tenakuz fikri ile de kalmaz! Dar milliyetçilik tesiri ile dünyada birçok insan kanı beyhude dökülür.
İnkılabat-ı siyasiyeyi mucip olmuş askerî kıyamlar da tarihte nadir değildir. Yeniçerilerin ikide birde kazan kaldırmalarını Osmanlılar pekâlâ biliyorlar, İspanya, Portekiz padişahlıkları ile Amerika Latin cumhuriyetlerinin XIX. asır tarih-i siyasisi müteselsil "pronunciamiento"lerden (hükümet darbesi) ibarettir, dense olur. Pronunciamiento hakk-ı hâkimiyetin kaba kuvvete aşikâr istinadıdır. Pronunciamiento tekrarı ile ahalide hakka riâyet fikri biter, bu ise bir nevi anarşidir. Anarşi ile devlet bir araya gelmez, anarşi devletin hatta fikri devletin zevali demektir. Binâenaleyh Devlet-i Meşruta-i Osmaniye'de ordunun siyasete müdehalesine dahi katiyyen meydan verilmemelidir.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.