ŞEBNUR - (Keserek) Eveli Yakup Hoca da böyle birşeyler derdi... Amma sonradan fikrini değiştirdi; Türkçü oldu.
MARUF BEY - Yahu bu softanın olmadığı da kalmamış! Türkçü ne demek? Anadoludan Türk mü getirip satıyor, ne halt ediyor? Yoğurtçu, kestaneci, helvacı gibi şimdi Lazcı, Arnavudcu, Kürtçü, falan gibi zanaatlarda mı var?
ŞEBNUR - Ben de içinden çıkamıyorum ki a Büyük Beyefendi! Adlarını kaba Türkçe koyanlara, galiba, «Türkçü» diyorlar, Yakup Efendi neye ismini Tekin koydu ki. ..
MARUF BEY - Uğursuzun bulduğu isme de bak!
ŞEBNUR - İsmi bir şey mi? Kendisini bir görseniz ... Bari herife şapka yakışsa ...
MARUF BEY - (Gözlerini açarak) Şapka mı? Demek Yakup Hoca tanassur da etti... Vay kafir vay!
ŞEBNUR - Ne ettiğini bilmem, benim bildiğim zamaneye uydu. Hem uymasın da ne yapsın, fesle, sarıkla gezecek değilya!
MARUF BEY - Neden gezmesin? Fesle, sarıkla gezmek ayıp mı?
ŞEBNUR - Ayıp değil, yasak! Adamı yakaladıkları gibi karakola tıkarlar, en aşağı üç ay hapis.
MARUF BEY - (Hayret içinde) Şebnur, sen de aklını kaçırdın galiba ... Deli deli neler söylüyorsun?
ŞEBNUR -A, neye deli olayım, Büyük Beyefendi, Şapka kanunundan haberiniz yok.
MARUF BEY - Şapka kanunu mu? (Hiddetle) çık dışarı, divane! Çık diyorum sana (gözleri döner) karı beni çıldırtacak!
Türkçü ne demek? Anadolu'dan Türk mü getirip satıyor, ne halt ediyor? Yoğurtçu, kestaneci, helvacı gibi şimdi Lazcı, Arnavutçu, Kürtçü, falan gibi zanaatlarda mı var?
MARUF BEY:
...
Türkçü ne demek? Anadolu'dan Türk mü getirip satıyor, ne halt ediyor? Yoğurtçu, kestaneci, helvacı gibi şimdi Lazcı, Arnavutçu, Kürtçü, falan gibi zanaatlar da mı var?
YAKUP BEY: Değişen sade ben miyim? Her şey değişti. Hükümet, millet, memleket, âdet, sanat...
MARUF BEY (Devam eder) Kıyafet, zarafet, sohbet...
YAKUP BEY- Terbiye, lisan...
YAKUP BEY - Evet. Bendeki değişikliğe mi bakıyorsunuz?
MARUF BEY - Estağfurullah.
YAKUP BEY - Değişen sade ben miyim? Her şey değişti. Hükumet , millet, memleket, adet, sanat ...
MARUF BEY - (Devam eder) Kıyafet, zarafet, sohbet .. .
YAKUP BEY - Terbiye, lisan .. .
MARUF BEY - İnsan, hayvan .. .
YAKUP BEY - Evet hepsi; hususile lisan ... Lisan da ne demek? Dil! Dil! Yakında dilimizden bütün Arapça, Acemce kelimeleri atacağız, öz Türkçe yazacağız ve konuşacağız. Artık «sabahışerifler hayır olsun!• demiyeceğiz.
MARUF BEY - Selamı sabahı keseceğiz mi?
YAKUP BEY - Hayır, «Tün aydın!», «Gün aydın!> diyeceğiz.
MARUF BEY - Türkistanda böyle mi derlermiş?
YAKUP BEY - (Duralar) Zannetmem, hiç bir yerde demezler. Biz yeni icad ediyoruz. İcad edeceğiz!
MARUF BEY - Yani, sözün Türkçesi uyduracaksınız.
YAKUP BEY - Bravo! Şey ... pardon ... Bin yaşa! İcadın türkcesi uydurmaktır