Dostoyevski ve Kafka okuyan insanlar hayata hep karamsar bakmak zorunda mı? Eğer öyleyse lütfen Dostoyevski ve Kafka'yı okumayın(!)
Kendi iç dünyasında çatışan, arayış içerisinde olan, kitabı daha çok bir ateistin yazdıkları gibi gördüm. Sürekli hayatın, evrenin insanı sürüklemesinden söz etmesi vs.
Yüzeysel olarak baktığımızda, kitap sıradan, basit, bir ergenin özlü sözlerle donattığı, başından geçen olayları deneme şeklinde yazdığı bir kitap gibi değerlendirebiliriz ama biz derine inelim. Aslında bir insanın kendi iç dünyasıyla çatışma halinde olduğunu anlatan ve bir arayışta olduğunu gösteren bir kitap. Açıkçası beğendim birçok kişi beğenmediğini söylese de ben onlara katılmıyorum. Ve küfürlü konuşmalar canımı sıkmadı değil ama insan görmezden gelebilir. Sonuçta adam bir ergen abi..
Yaşanmamış acıların yaşanmış gibi yazılması insana samimi gelmez. Samimiyet kurulamayan bir kitapta insana zevk vermiyor ama yazarın bu konuda usta olduğunu düşünüyorum. Yaşamadığı olayları yaşamış gibi gösterebilmesi yetenekli olduğunu gösterir.
Kısa sürede okuyabileceğiniz için boş bir vaktinizde okuyun derim.
Keyifli okumalar dilerim.