Lovecraft ile ilk tanışmam oldu ve gerçekten olağanüstü bir hayal gücü. 40. sayfalardayken kendimi yarattığı o Cthulhu mitosunu araştırırken buldum.
Kozmik korkunun bu derece keyifli olabileceğini asla tahmin edemezdim. Anlatım ve olay örgüsünde öyle bir çekicilik vardı ki okumadığım anlarda bile merak etmeden kendimi alıkoyamadım.
Bir önceki okuduğum kitap bildiğiniz üzere Nantucket'lı Arthur G. Pym'in öyküsü idi ve acaba ne gördüler diye merak ettiğimi söylemiştim.
Alternatif bir evrende ne gördüklerini öğrenmiş oldum.
Ama bazı deneyimler ve imalar vardır ki, insanı iyileştirmesine izin vermeyecek denli derinden yaralarlar ve geriye sadece o ilk dehşeti çağrıştıran, artmış bir hassasiyet bırakırlar.
Bir kitap düşünün. Çağın hem gerisinden geliyor hem de ötesine yansımasını anlatıyor.
Bir kitap düşünün ki bilinmeyeni anlatıyor. Korkuyu, kaldıramayacağımız dehşeti.
Bir kitap düşünün ki Antartika'da, çağlardır ölü olan bu kıtada ''Necronomicon'' kitabının içindeki; ölüm ve anca hayalperestlerin uyuşturucu etkisi altında görebileceği yaratıkları okuyucuya göstersin.
H.P.Lovecraft... ''Deliliğin Dağlarında'' isimli bu kült eserinde; Miskatonic Üniversitesi'nden gelen bir araştırma ekibinin Antartika'da yaptığı sondaj bulguları sonucunda beklediklerinden fazlasını bulmalarını anlatıyor. Bizlere karakter tahlillerinden çok bu isimlerin içlerinde hissettikleri korkuyu, gerilimi ve yüksek kubbeli garip kabartmalı yapılara karşı duydukları inanmamazlığı gözler önüne seriyor. Şeytani Shoggothlar, Yüce eskilerin yeryüzüne uyanışları ve bu gezegenin aslında kime ait olduklarını gösterdikleri türde bir çılgınlık.
Bu puslu ilkel görünümlü gerçeklikte saf bir akıl direnişine tanık olacaksınız. Tanrı hepinizi bu canavarlardan korusun.
Deliliğe bir adım kaldı.
•
Benim için okuması zor kitaplardandı. Okurken normalde dinlenirim ama bu defa yoruldum 135 sayfalık bir kurgu ama tasvir yoğunluğu sebebiyle öyle uzun sürdü ki hemen ele alınıp okunacak bir kitap değil. Fantastik severim ama bilim kurgu ve korku bana göre değil buna emin oldum artık. Hee siz ben korku, bilim kurgu ve fantastik üçü bir arada severim diyorsanız okuyun. Bir kazı sonucu bulunan esrarengiz bir varlık kitabın konusu aslında. Bu varlığı tanımlamak için yapılan otopsi ve bir biri ardınca yaşanan felaketler. Kitabı elime almak istemedim aralarda oysa, okurken elimden düşürmediğim kitaplarım olmalı. •
H. P. Lovecraft tarafından 1931 yılında yazılmış, Cthulhu Mitosu hikayelerinden biridir.
Miscatonik Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan araştırma ekibi Güney Kutup Bölgesinde bir araştırma başlatırlar. Zamanla buralarda tropikal ormanların hüküm sürdüğü düşüncesi üzerine fosil bulmak için kolları sıvarlar. Ancak bu araştırma süreci zamanla bir keşfe ve ölüm kalım mücadelesine dönüşür.
Araştırma ekibi önce araştırmalarda donmuş bir bitki mi hayvan mı olduğunu çözemedikleri bir fosil bulurlar. Sonrasında kamp kurdukları yerde garip şeyler olmaya başlar. Zamanla bu bilinmezliklere yabancı bir uygarlıktan arda kalan şehir kalıntıları da eklenir.
Kitabı okuması biraz zor. Zira kitapta hiç diyaloga yer verilmiyor. Sırf betimleme ve tasvirlerden oluşuyor. Bu tarzı sevmeyenler için kitabı okumak eziyet olabilir. Bunun yerine başka bir Lovecraft kitabını tercih edebilirsiniz.
... bazı deneyimler ve imalar vardır ki, insanı iyileşmesine izin vermeyecek denli derinden yaralar ve geriye sadece o ilk dehşeti çağrıştıran, artmış bir hassasiyet bırakırlar.