Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Delilik Ülkesinden Notlar

Ayşe Şasa

Delilik Ülkesinden Notlar Sözleri ve Alıntıları

Delilik Ülkesinden Notlar sözleri ve alıntılarını, Delilik Ülkesinden Notlar kitap alıntılarını, Delilik Ülkesinden Notlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başkalarının yaşamlarına ayak uyduramayacak kadar kendimle doluyum.
Reklam
Dünyanın en büyük felaketi, insanın yaradılış gayesiyle, kendi doğasıyla çatışmaya girmesidir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Ya Rabb, bir kez daha tüm yeryüzü insanlarını, tüm yeryüzü sanatçılarını, onsekizbin âlemi dolduran kutuplar, pirler, erenler, âşıklar neşesinden haberdar ve nasibdar kıl.
'' Kıyamet günü, Yaratıcı'ya anlamlı ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim''.
Sayfa 23 - TimaşKitabı okudu
İsmet Özel'in her sabah ve her akşam yeniden okuduğum dizeleri: "Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar..."
Reklam
Düşünüyorum... Çocuklarına, âlemin neye dair olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bildirmekten aciz bir dünyada esenliğin, mutluluğun, bilginin, anlamın bir katresinden söz edilebilir mi? Yüce, aşkın değerlerin varlığına, hakikate sırt çevirmiş hümanist kültür, modern insanın kulağına, kendisinin âlemin merkezi olduğunu fısıldamış, ona ilahlığını beyan etmiş; zuhur eden büyüklük hezeyanının ağırlığına dayanamayan insanoğlu, tüm dengesini yitirerek, bu kez iki adımda bir küçüklük hezeyanlarının, mikromaninin girdabına yakalanmaya yüz tutmuştur. Modern yalanının bedelidir bu.
Sayfa 126Kitabı okudu
"Şunu bilmiş ol ki, bu ülkede maskaralık yaptığın sürece herkes sana alkış tutar. Ciddi bir şey yapmaya kalkarsan kimse ilgilenmez. Yüzüne bakmaz. Bunu baştan böyle bil."
Sayfa 89 - Kemal TahirKitabı okudu
"İnsanlar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar" Dolayısıyla 'ölmeden önce ölünüz'... Buradaki 'ölmeden önce ölünüz' ibaresi, seküler kafalara söylendiği zaman, hemen bunu yanlış anlıyorlar. Dünyevî kafalar, ölüm kelimesini bir yok olma, bir uyuşma, bir kaybolma olarak algılıyorlar. Halbuki dini muhteva içerisinde ölüm, asıl hayattır. Hayy sıfatı... Hz. Allah'ın hayat sıfatı...yani Hayy sıfatıyla sıfatlanmak... Sathi bir hayatın ölmesi, onun yerine deruni bir hayatın başlangıcı... Kuru mantığın ölüp kalbî idrakin, yani bütün meleklerle eşyayı idrak etmenin canlanması... Bu, ebedi hayatın başlangıcı oluyor. Yani iki dünyada da Hayy olmak, diri olmak.
Sayfa 134Kitabı okudu
"Kıyamet günü , Yaratıcı'ya anlamlı ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim. "
Sayfa 23 - Timaş Yayınları
Reklam
Sylviya Plath yazısından anlatıyorum; hayatın gerçekten bir armağan olduğunu, bana bir Derviş çok güzel tasvir etmişti. "Sen farkında mısın" demişti, "Nefsin sana devamlı haksızlığa uğradığını söylüyor! Oysa şöyle düşün: gözün gören bir et parçası, kulağın işiten bir et parçası, beynin düşünen bir et parçası, kalbin sana hayat pompalayan bir et parçası... Âlem, bunun gibi inanılmaz mucizelerle dolu." Halbuki biz modern insanlar, âlemin harikuladeliğine yabancılaşıyoruz ve çok yavan bir hayat yaşıyoruz.
Sayfa 144Kitabı okudu
Küçük parçalara bölünmüş ben­liğimin her hücresi ayrı bir realiteyi yaşıyor.
Modernite, insanın teknolojiyi geliştirmesi, sonrada teknolojiyi geliştirdiği için müthiş bir kibre kapılmasıdır. "Ben şunu yaptım, ben bunu yaptım, o halde ben -haşâ!- ilâhım" demesi...Modernitede bunun getirdiği bir sapkınlık var. Hümanist kültür, en büyük ve en yüksek birim olarak insanlık tecrübesinin merkezine insan insanı koyuyor, ilahi alanı reddediyor; Allah'ın, insandan daha üstün varlık olduğunu kabul etmiyor.
Sayfa 146Kitabı okudu
Acaba..?
Ruh hasta olmaz, nefis hastalanır. Ruh ulvidir, nefis aşağılık. İnsanı menfi noktalara çeker. Bu hasta egomuz, dünyayı bize zindan eder; yaşadığımız bütün olayları, negatif açıdan bize gösterebilir. Haksızlıklara uğradığını zanneder. İnsanı, hayatın saçma olduğu sonucuna götürebilir bu türlü hezeyanlar. Çünkü şeytanî bir etki altındadır nefs. Nefsimiz bizi daraltır ve menfi bir alan içine hapsederse, buna karşılık uyanık olup daima bir 'acaba' sorusunu sormak, bir de müspet telkinlerde bulunan unsurlarla yakınlık kurmak gerekir. Ama daima bir 'acaba' sorusunu kafamızda tutmak zorundayız. Fakat bütün işlerde aramak, araştırmak ve sorgulamak çok önemli. Acaba dünya benim gördüğüm gibi mi? Bu konu, sahiden benim düşündüğüm gibi mi? Acaba haklı olmayabilir miyim? Benim gibi düşünmeyen insanlar da var. Acaba onlar ne diyorlar? Acaba onlar nasıl kimseler ve hangi kaynaktan besleniyorlar? İşte böyle devamlı kurcalamak gerekiyor
Sayfa 143Kitabı okudu
Şer gibi görünen şeylerde, bilemeyeceğimiz birçok hayırlar var.
Sayfa 142 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.