Yaşar Kemal ne kadar kitaplarıyla ve yazarlığıyla bilinse de onun kitaplarını besleyen, en büyük katkıyı sağlayan gazetecilik kimliğiydi. Denizler Kurudu da onun Bu Diyar Baştan Başa serisinin ikinci kitabı. 1952-54 yılları arasında Anadolu'nun her bucağında yaptığı röportajlarından oluşan kitabı. Yaşar Kemal'in hümanist kimliğini hep çok sevdim ama bunun yanında uçan kuşa, konduğu ağaca, ağacın tohumuna kadar her türlü canlıya duyduğu saygıyı ve sevgiyi hayranlıkla okuyorum. Özellikle Yanan Ormanlarda Elli Gün röportajında yakılan ağaçların ağıdını duyuyor gibi hissettim kendimi.
İşine olan sevgisini ve alakasını verdiği bir röportajda şöyle anlatmıştır:
"En iyi röportajım, Yanan Ormanlarda Elli Gün'dür. O röportajı yapmak için İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'ne gittim. O fakültede beş-altı ay kadar çalıştım; okumalar yaptım. Orman için ne diyorlar, diye araştırdım. Ne kadar yazı varsa, kitap varsa okudum."
Tek bir röportaj için bile 50li yıllarda ulaşım ve politikanın getirdiği zorluklara rağmen günlerce süren yolculuklar yapmış. Hatta yanan ormanlara müdahalede bile bulunmuş. Örselenen her canlının yüreğine dokunmak her yazarın harcı değildir.
Denizler KuruduYaşar Kemal · Görsel Yayınları · 1994978 okunma
"Şu doğada bir işe yaramayan ne var ki... Ama biz doğayla, insanla, doğanın güzellikleriyle o kadar uğraşmamışızdır ki... Birbirimizin gözlerini oymaktan, birbirimizi aşağılamaktan, kötülemekten, birbirimizi horlamaktan, öldürmekten fırsat bulup."
Ormancı anlamaz.Onun için, dünyada hiçbir şey yoluna ağaç öldürülmemelidir...
...
Ağaçlar kutludur. Kutlu ağaçlar vardır. Önlerinde dua okunur. Çaput bağlanır. Günah dökülür....