Derin Ahlak

İlhami Güler

Derin Ahlak Sözleri ve Alıntıları

Derin Ahlak sözleri ve alıntılarını, Derin Ahlak kitap alıntılarını, Derin Ahlak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyanet'in ve muhafazakar hükümetimizin ahlâki ve dinî kimliğimizin tabiatı üzerine soğukkanlı bir şekilde vicdanını kandırmadan gitmesi gerekiyor.
Sayfa 104Kitabı okudu
Bu coğrafyada din, sekülerliğini korumaya çalışan seküler siyasi iktidarlar (Suriye, Mısır) için hâlâ bir günah keçisi'; halkının çoğu muhafazakâr olan ülkeler (Suudi Arabistan, Türkiye, İran, Körfez krallıkları) için iktidar olmanın veya iktidarda kalmanın bir aracı veya kodu/payandası; Irak, Afganistan, Lübnan ve Pakistan gibi farklı mezheplerin olduğu ülkeler için birleştirici bir ruh değil; tam tersine, iç savaş/şiddet aracı ve aparatı. Filistin ve Kuzey Afrika'daki radikal İslamcı 'İhvân-ı Müslimîn' için ise bir ahlak-hukuk, maneviyat (iman) olmanın ötesinde, bunlardan daha fazla, büyük ölçüde yoksul ve madun/mağdur kitlelerin ekonomik, politik (dünyevi) hedeflerinin/arzularının dili, ifadesi ve yan- sımasıdır
Reklam
İnsanlığın sonu ruhsuzluktur.
Tanrılık, özünde risk almaktır; risk alamayan Tanı olamaz. Risk alamayan, eksik ve korkaktır; garanticidir. Risk tanımı gereği, kurguyu siz yapmış olsanız da, projeye birden fazla özgür iradenin dahil olmasıdır. Evrende oluşan (kevn ve fesad) her şey Tanrı'nın bilgisi ve kontrolü altındadır. Kur'an'da insanlarla ilişki bağlamında Allah'a nispet edilen 'izn' kavramı, insanlık projesinde Tanrı'nın kontrollü 'risk' alışını ifade eder. Tanrı'yı 'ezeli/mutlak ilim' olarak tanımlayanlar, farkına varmadan Tanrı'nın sürekli sahip olduğu, daha doğrusu kendinin aynı zamanda bunlar olduğu kudret, irade ve yaratma sıfatlarını iptal ederler. Amr ibn Ubeyd'in dediği gibi, Allah'ın ezeli ilminde insanlara zarar veya fayda veren bir 'nedensellik' varsa o zaman sorumluluk kalkar. Sanki Tanrı ezelde 'her şeyi' bir defada irade etmiş, sonrada bu her şeyi ezeli, pasif ilminin garantisine almış; ondan sonra da kıpırdamadan 'taş' gibi durmaktadır. En küçük bir kıpırdaması 'eksiklik' olarak algılanmaktadır.
Ekonomik olarak yoksul, politik olarak zorba yönetimlerin baskısı altında sıkışmış kitlelerde din; hıncın, patlama ve intikamın temel motivasyonuna dönüşüyor; böylece ayetteki ‘kalplerin ürpermesi’ kayboluyor ve din sözde kalıyor, kalpler katılaşıp paslanıyor.
Resim, heykel: Putperestlik tehlike sınırı aşıldıktan sonra serbest bırakılmış olsaydı: "Allah, yaratanların en mükemmelť" (37/125, 23/14) olarak kalmak kaydıyla Tanrı'yı ve doğayı taklitle onlara öykünerek yaratıcı muhayyilenin gelişimi sağlanabilirdi. Ancak, Sünni ortodoksinin bu sanatları -putperestlik korkusuyla- ebedî olarak yasakladığı bilinmektedir.
Reklam
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.