Çevremde nemli, sisli ve yorgun bozkır, sessizce, gözalabildiğine uzanıyordu. Çağlar boyu derin bir sessizlik içinde olan o engin bozkırda, benim hıçkırıklarımdan başka ses yoktu.
"Şunu bilmelisin ki, hiç kimse bir başkasının düşünmesine, bir şeyi arzu etmesine ya da hayaller kurmasına engel olamaz. İnsanları hayvanlardan ayıran da işte bu düşünme, hayal etme özellikleri, düşünme yetileridir."
Bu kavgada ben, hak için gerçek için dövüşmek gerektiğini anlamıştım. Sizi dövenle dövüşmenin bir görev olduğunu da anlamıştım. İşte benim zaferim bu idi.
Aslında suç biraz da benim. Düşündüklerimi kendime saklamasını bilmiyor, aklımdan geçenleri bir çocuk gibi hep yüksek sesle söylüyorum. Bu yüzden benimle alay ediyorlardı.