Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Devlet Kuşu

Orhan Kemal

Devlet Kuşu Gönderileri

Devlet Kuşu kitaplarını, Devlet Kuşu sözleri ve alıntılarını, Devlet Kuşu yazarlarını, Devlet Kuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Ulan var mı bizim gibi arkadaş. - Kardeşten ileriyiz namussuzum be!
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Başkaları için yaşamaktan usandım bundan sonra kendim için yaşamak istiyorum!
Gece kondu da yaşayan yoksul ailesine iyi bir yaşam sağlamak ve hayalindeki köfteci dükkanına kavuşmak uğruna zengin ama çirkin bir kızla evlenen Mustafa'nın ah felek zalim felek dedirtecek öyküsünü okurken o yılların İstanbul'unda gezdim bende. Eskiden ilişkiler ne güzelmiş. Dostluklar ne değerli, komşuluklar ne güzelmiş. Mustafa, askerden geldikten sonra iş bulamaz. Üstelik babasının sözleri ciğerine saplanır bir bıçak gibi. ''Sabahları sofraya çökmesini biliyorsun ama.'' Sülo, Avare Mustafa ve Çingene Murat üçlü priz gibidirler. Birlikte aylak aylak dolaşırken bir gün mahallenin boş arsasına apartman dikmek isteyen Zekeriya Bey çıkagelir. Mahallenin çocukları yıllardır boş duran arsa da bir daha top oynayamayacaklarına üzülürken Mustafa'nın ailesi de apartman da oturma hayali kurmakla meşguldür. Mustafa komşu kızı Aynur'u sevse de ailesinin baskısı ile Zekeriya Bey'in kaknem kızı Hülya ile evlenir. Çünkü ailesi öyle ister. Mustafa artık kayınpederinin uşağı olmuştur. Para uğruna kendini satmıştır. Gel zaman git zaman Mustafa bunalmıştır artık. Daha fazla dayanamaz kravatı, ceketi fırlatıp atar. "Ey Allah be!'' diye nara atarak: ''Yakayla kravatını sökercesine boynundan çıkarıp suratına fırlattı, ''Başkaları için yaşamaktan usandım arkadaş. Bundan sonra kendim için yaşamak istiyorum! Al adamlığını! Elbiseyle, kravattan adamlık ancak sizinkiler kadar olur. Adam olmak insanın yüreğindedir!'" der ve evden fırlayıp kaçar.
Devlet Kuşu
Devlet KuşuOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020631 okunma
Reklam
"Gözü pencereden mahallenin arkasındaki denize gitti. Kımıltısız mavi deniz çarşaf gibi uzanıyor, içi sanki kan dolu kocaman bir küreyi hatırlatan güneş denizin ta ötelerinden ağır ağır yükseliyordu."
"İstanbul göklerinden telaşlı bulutlar beyaz beyaz, parça parça geçmeye başlamıştı. Pencereyi açtı, bulutların altında yanıp sönerek akan aya baktı…"
"Yakayla kravatını sökercesine boynundan çıkarıp suratına fırlattı, "Al adamlığını! Elbiseyle, kravattan adamlık ancak sizinkiler kadar olur. Adam olmak insanın yüreğindedir!'"
Reklam
Yaşadıkları mahalleye zengin bir ailenin apartman yaptırmak istemesiyle her şey değişir"
" — Çalışmak istersin elin kolun bağlı! İçimden geliyor, içimizden geliyor çalışmak be. Yok, istediğin gibi çalışama, git sevmediğin, canının çekmediği işte çalış! Çalışmayacağım. Acımdan öleceğim, gene de çalışmayacağım!"
Ele demeyeydin eyiydi .
Gençler, hele yakışıklıysalar çoğu sefer hodbin, çok da hayvan olurlar.
- Konu komşuyu tatlı uykularında... - Allah belasını versin komşuların da, böyle mahalle, böyle evinde. Pencerende oturama, bağlama çalama, odanda rakı içme. Ne bu be? Esir miyiz yani?
Reklam
Atlardı..
Kedi bile kediyken, fazla sıkıştırıldı mı, sıkıştıranın üstüne atlamaz mıydı?
Beni esir eden, kendi zevkim, rahatım değil başkalarının çıkarına yaşamak zorunda olduğumu hissetmem.
Ama neye yarardı? Parası için değil, kendisi için sevilmek istiyordu.
244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.