Türkiyeli gazeteci yazar. Farmakoloji alanında yüksek lisans ve doktora eğitimi görmüş; ODTÜ'de siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde ikinci yüksek lisansını yapmıştır. Mülkiye'de ikinci doktorasını yaparken aynı zamanda bir zamanlar Sartre, Althusser, Foucault ve Gilles Deleuze gibi ünlü filozof ve kuramcıların ders verdiği Paris’teki Ecole Normale Superieure’da Felsefe eğitimi almıştır. Makale, deneme ve şiirleri BirGün, Radikal, Birikim, Evrensel Kültür, Bilim ve Ütopya gibi çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Kadın sorununa ilişkin yazdığı yazılar oldukça etkileyicidir. Yine aynı konuda yurt içi ve yurt dışında çeşitli konuşmalar yapmaktadır. Köşe yazılarında genel olarak Aşk, ölüm, iktidar ve beden üzerine yazan İrat farklı üslubuyla dikkat çekmektedir (Örnek: şimdi, yürüyorum ankara’da protokol yolunda. en gri yeri burası bu şehrin. bu grilikler ve sıkıcı beton duvarların arasında gözüm takılıyor orhan veli’nin içine düşüp öldüğü çukura. şu sokağın arkasında denizler yatıyor ve evimin az ötesinde cemal süreya’nın adımladığı park. hayalimdeki kentte, anıtkabir’de, dizeleriyle bir din yaratan arkadaş zekai özger yatıyor, meclis büyük bir paintball arenası, şehrin en büyük caddesinin adı ankaralı turgut caddesi, bütün bakanlıklar boşalmış hepsi birer çocuk yuvası. ve yaşlılar için olgunlaşma enstitüleri, çocuklar için dedelere masal anlatma dersleri. ben her sabah bu düşleri kurarak uyanıyorum. oysa bütün akşam haberleri “rahman ve rahim olan devletin adıyla” başlıyor söze. ben hayal kuruyorum o söze başlıyor, ben hayal kuruyorum o söze başlıyor. birimizden biri mutlaka kaybedecek biliyorum…).