evet sevgili okurlarım, eski bir gelenek vardır bizim köyde: Tarlalarda iş bitti mi, mujikler, bütün kış keyif çatmak için Rus sobasının üzerinde alırlar soluğu. Biz arıcılar da kovanlarımızı karanlık bodrumlara indiririz. Turnalar çekip gittikten, armut ağacında armut tükendikten sonra, akşamları ortalık kararınca, sokağın sonunda bir evde ışıklar yanmıştır... Kahkahalar, şarkılar duyulur uzaktan, balalayka tıngırdar, ardında keman başlar, bağırtılar, gürültü, patırtı... "Akşam toplantıları" derler bizde buna. Anladığınız gibi, sizin balolarınıza benzer bizim bu akşam toplantılarımız. Ama bütünüyle aynı oldukları da söylenemez hani. Sizler baloya ayaklarınızın üzerinde dönüp durmak ya da elinizle ağzınızı kapayıp bol bol esnemek için gidersiniz. Oysa bizde hiç de öyle değildir. Genç kızlar iğlerini, yün taraklarını alıp bir evde toplanırlar. Eğlenceye gidiyoruz diye çıkmazlar evden kuşkusuz. Başlangıçta iş yapıyor gibi bir görünüşleri bile vardır doğrusu: İğler vızıldar, kızlar kendi kendilerine şarkılar mırıldanırlar. Birinden biri başını kaldırıp sağına soluna bakmaz. Ama ne zaman ki köyün delikanlıları kemancıyla birlikte dalarlar içeri... bir bağrışmadır kopar. Deyip söylerler, şakalaşırlar... Dans ederler... Öyle şeyler yaparlar ki, anlatacak söz bulamaz insan
Sayfa 4 - VIII. BASIM: EYLÜL 2021 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI