Doksan Üç İhtilali

Victor Hugo

En Eski Doksan Üç İhtilali Gönderileri

En Eski Doksan Üç İhtilali kitaplarını, en eski Doksan Üç İhtilali sözleri ve alıntılarını, en eski Doksan Üç İhtilali yazarlarını, en eski Doksan Üç İhtilali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
562 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
93 ihtilali hakkında çok güzel bir yorumlama. Üst kademe insanların siyaset tartışıp ülkede savaş çıkarması, önce halkın yanında olduğunu söyleyip herkesi katletmesi güzel bir şekilde anlatılmış. Ve hani derler ya babanın oğlu olsa bile güvenmeyeceksin. İşte Lastenac'a güvenmese ve kim olduğunu öğrenseydi o dilenci işler daha iyi olabilirdi. Ve anlamadığım bir şey var. Neden rahip Cimourdain, Gauvain'e babası olduğunu söylemiyor? Ve keşke bu kadar katı olmasa ve oğlunu giyotine yollamasaydı. Tabi yaşanmış olayları pek bilmediğim için bu kitabı tam anlamadım. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban kitabını çok daha iyi anlamıştım. Ama başka bir ülkeye geçince işler değişiyor. Çok uzun tuttum. Ama ilerde tekrar okumak isteyeceğim bir kitaptı. Okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Doksan Üç İhtilali
Doksan Üç İhtilali
Victor Hugo
Victor Hugo
Doksan Üç İhtilali
Doksan Üç İhtilaliVictor Hugo · MEB Basımevi · 1967669 okunma
Günün öyle bir saati vardır ki, ona gürültünün kesildiği saat denebilir. Bu, huzur içindeki saat, akşam saatidir. İşte böyle bir an'dı. Bundan zevk duyuyor, etrafına bakınıyor, dinliyordu. Neyi? Sükûneti.
Sayfa 68
Reklam
Devasa Konvansiyon Meclisi, aynı anda tüm karanlıkların saldırısına uğrayan insanoğlunun hendekle çevrili kampı, kuşatma altındaki fikir ordusunun gece yanan meşaleleri, uçurumun kenarında toplanmış ruhların korkunç konaklama yeri böyleydi işte. Aynı anda hem senato hem ayaktakımı, hem dini meclis hem yolgeçen hanı, hem temyiz mahkemesi, hem şehir meydanı, hem mahkeme hem de zanlı olan bu grubun bir benzeri tarihte yer almamıştı. Konvansiyon Meclisi daima rüzgara boyun eğmiştir; ama o rüzgar halkın ağzından çıkıp esiyordu ve Tanrı'nın nefesiydi.
Merak, kadın cesaretinin türlü şekillerinden biridir.
Ölüm karşısında politik düşüncelere yer yoktur. Ölenler birbirleriyle barışmalıdır.
Tanımak iyi bir şey fakat bilmek daha başka bir şeydir.
Reklam
Marquis adamı süzüyordu, sordu: -Siz hangi taraftansınız? Cumhuriyetçi misiniz? Kıral taraflısı mısınız? -Ben bir fakirim! -Ne Kıralcı, ne Cumhuriyetçi değil misiniz ? -Hiç birine inanmıyorum. -Kıralcı mısınız, Kıral düşmanı mısınız? -Böyle şeylerle uğraşacak vaktim yok. -Olup bitenler hakkında ne düşünüyorsunuz? -Yaşamaya, geçinmeye çabalıyorum! -Halbuki bana yardım ettiniz. -Sizin kanundışı olduğunuzu gördüm.. Bu, kanun denilen şey nedir? Onun dışında olmak demekki mümkündür. Bana gelince; ben, kanun içinde miyim, dışında mıyım, bilmiyorum. Açlıktan ölmek kanun içinde bulunmak mıdır?
Fakirler, zenginler müthiş bir mesele. Bütün facialara sebep budur. Belki de bana öyle geliyor. Fakirler zengin olmak istiyor, zenginler fakir olmak istemiyor. Sanırım ki meselenin düğüm noktası budur. Ama ben, böyle şeylere karışmam; olaylar olaylardan ibarettir. Ben ne alacaklı, ne de borçlu tarafındayım. Bildiğim bir şey varsa, o da bir borç vardır ve ödenir.
Tecessüs, merak, tehlikeden daha kuvvetlidir. İnsan öleceğini bilse de anlamak ister.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.