Doludizgin Bir Denizci: Jack London Sözleri ve Alıntıları
Doludizgin Bir Denizci: Jack London sözleri ve alıntılarını, Doludizgin Bir Denizci: Jack London kitap alıntılarını, Doludizgin Bir Denizci: Jack London en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçeği gizleyip, saklıyorsanız; ya da herkesin içinde bütün açıklığıyla ortaya koyamıyorsanız, gerçeğin ne olduğunu bilmiyorsunuz demektir. Gerçekle yüzyüze gelmek isterim. Biri çıkıp da bana gerçeğin ne olduğunu anlatsa ...
Jack London
Sayfa 4 - Başlarken
Ve o günden sonra insanların, uğruna savaşarak öldükleri nedenlerden çok, önemsiz hatta olumsuz yanlarıyla tanındıklarına inandı.
Sayfa 359Kitabı okudu
"Bir şey neden sevilir,açıklamak zordur bunu.Aylarca,sağduyunun ne olduğunu anlatmaya çalışan bir felsefe üzerinde durur durur da insan,birden,hem de bir an içinde 'ben falan şeyi seviyorum'der.Felsefe falan da yok olur gider.Sarhoşu içmeye,kahramanı ölüme sürükleyen,kimi insanı şöhret,kimini de altın peşinde koşturan,aşka ya da Tanrı'ya taptıran,işte bu 'seviyorum' sözcüğüdür." - Jack London
Sayfa 294Kitabı okudu
1912 yılının Aralığında Jack London, hayranlarının birine şu cevabı yollamıştı. “John Barleycorn’da söylediğim gibi, Martin Eden benim. Martin Eden bireyci olduğu için öldü, bense sosyalist olduğum, toplumcu bir düşünceye sahip olduğum için hayattayım."
Sözcükler
Sözcükler Jack London’un gözünde bambaşka bir değere sahiptiler. Sözcükler dünyanın en güzel şeyleriydi. Sözcüklerin bir güzelliği, ahengi, gücü, inceliği ya da tırmalayıcı yanı vardı.
London gerçeğe karşı büyük bir aşk duyar içinde, dosdoğru bir düşünüş tarzı vardır, bilgisi sağlamdır, insanoğlunu ele alışı derin bir anlayışın ürünüdür. Bütün bunların dışında, fikirlerini büyük bir cesaretle koyar ortaya. Bütün bu fikrî zenginlik ve yoğunluk güzel bir anlatımla birleşince, ortaya konulan eser de ciddi bir çalışmanın ve birikimin ürünü olmaktadır. Para ihtiyacı London’un çalışmalarını hiçbir zaman aksatmamış, eserlerine yeteneklerini katmasına engel olmamıştır.
«Jack, sen dünyanın en yalnız insanısın.. Kalbin aradığını hiç bir zaman bulamadı..» ,
Sayfa 364Kitabı okudu
Jack London kolunu Eliza'nın omuzuna attı, sıkıca tuttu onu, sonra derinden gelen boğuk bir sesle: «Senden ayrılıyorum dedi. Çalışma odasının kapısını açıp yatak odası olarak kullandığı verandaya girdi.
Namuslu yollardan para kazanmanın yolunu bulduğunuz zaman,herkes üzerinize çullanır.
Sayfa 351 - e YayınlarıKitabı okudu
Hayat denen şu kimyasal bileşimin ne anlamı var sanki? İnsancıkların, çağlar boyu ilâhlardan bir cevap çıkar diye bekleşmesine şaşmamalı. Küçük bir ilâh bile işe yarayan, pek çok şeyi açıklayabilen bir şeydir. Peki ama, senin benim gibi Tanrısı olmayanlar ne yapsın?
Ne yazık ki, yeryüzünde olup bitenleri yalnız maddecilikle açıklamak insanı pek de tatmin edemiyor.>>
Sayfa 185Kitabı okudu
Serüven tutkusu içimize işledi bir kere. Neden, hemen kalkıp gitmemeli? Bağ, bahçe, çit biz yokken de büyür.. Ama gençlik, gitti mi gider..»
Oysa hayat öyle hoş ve öyle garipti ki.. Onca sorun ve kahramanca uğraş dururken, bütün yazarlar neden duygusal alanlara yönelmişlerdi?
Asıl anlatılması gereken, hayattaki aksak yanlar, vahşi isyanlar, dökülen kan, ter, gerilim ve ateş değil miydi?
Sayfa 127Kitabı okudu
Düşün ki, senin, benim ezdiğimiz sinekten arta kalan neyse.. ben öldüğüm zaman ardımda kala-cak olan da odur.
Paraya karşı, ancak aklını yitirmiş olanların küçümseyeceği, açık ve gerçekçi bir tutum takındı. Para istiyorum, haydi para olmasın da parayla ele geçirilebilecek şeyler olsun.. Fazla şeyde gözüm yok ama, yarı aç yarı tok duruma becerebildiğim kadar az düşmek istiyorum.
İnsanı insan yapan insan sayılması değil, karnının doymasıdır. Daha çok parası olmak, daha doyasıya yaşamak demektir.
Sayfa 153Kitabı okudu
İnsan boğaz tokluğuna çalışmak zorunda kaldı mı, eğlenceye, okumaya, düşünmeye, kısacası yaşamaya veda etmek şarttı.
Beden işçiliği insanı makine haline sokuyordu. Yarım yamalak karnını doyurduktan sonra, ertesi güne güç kazanmak için yatıp uyumak... Jack London, bu tüketici ve budalaca çalışmadan nasıl ve ne zaman kurtulacağını bilemez olmuştu.
Sayfa 99Kitabı okudu