Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rubailer

Dörtlükler

Ömer Hayyam

En Yeni Dörtlükler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Dörtlükler sözleri ve alıntılarını, en yeni Dörtlükler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tesbih, post, seccade güzel: Ama Tanrı kanar mı bunlara?
Sayfa 8 - Türkiye iş Bankası kültür yayınları 36. Basım Sabahattin EyüboğluKitabı okuyor
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; sana soracaklarım var, dedim; sen ki her bilginin temelisin, bana yol göstermelisin. yaşamaktan bezdim, ne yapsam? birkaç yıl daha katlan, dedi. nedir; dedim bu yaşamak? bir düş, dedi; birkaç görüntü. evi barkı olmak nedir? dedim; biraz keyfetmek için yıllar yılı dert çekmek, dedi. bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; kurt, köpek, çakal makal, dedi. ne dersin bu adamlara, dedim; yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. benim bu deli gönlüm, dedim; ne zaman akıllanacak? biraz daha kulağı burkulunca, dedi. hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim: dizmiş alt alta sözleri, hoşbeş etmiş derim, dedi.
Reklam
Şu senin benim dediğimiz toprak neyimizdir Birkaç günlük cennetimiz cehennemimizdir Bugün su içtiğin şu testi toprak olunca Mezarına atılır belki bir gün, kim bilir.
Bilge, yüce varlığın seyrine dalar; Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar. Deniz, deniz olduğu için dalgalanır, Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar.
Dünya, yıldıramazsın beni ne yapsan;  Ölümden de korkmam, er geç ölür insan. Ölmemek elimizde değil ki bizim: İyi yaşamamak beni tek korkutan.
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Sayfa 45
Reklam
Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili Bir başkasına tutulmuş, o da dertli; Derdimin dermanı kendi derdinde: Hekim hasta olunca kime gitmeli?
Neylesem bu benim iç kavgalarımla? Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Bize her şeyi yaptıran kendi madem, Kulu sorguya çekmenin âlemi ne?
Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün?
Reklam
Dün özledim de seni coştum birdenbire; Çıktım senin yerin dedikleri göklere. Bir ses yükseldi tâ yukarda, yıldızlardan: Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, Ne dine, edebe aykırı gitmemizden; Bir an geçmek istiyoruz kendimizden: İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler, Bin bir derde düşer, canlarından bezerler. Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür, Onlar gibi olmayana adam demezler. Gül verme istersen, diken yeter bize. Işık da vermezsen, ateş yeter bize. Hırka, tekke, post most olmasa da olur, Kilise çanları bile yeter bize.
Bilgenin yüreğinde her dilek, Anka kuşu gibi gizli gerek. Damla nasıl inci olur denizde: Sedefler içinde gizlenerek. Ovada her kızıl lâlenin teni Bir padişahın kanıyla beslendi. Yerden biten şu mor menekşe yok mu? Bir güzelin yanağındaki bendi.
Yaşamanın sırlarını bileydin Ölümün sırlarını da çözerdin; Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: Yarın, akılsız, neyi bileceksin? İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tesbih, post, seccade güzel: Ama Tanrı kanar mı bunlara?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.