Dumankara - Hayat Bir Yangındır kitaplarını, Dumankara - Hayat Bir Yangındır sözleri ve alıntılarını, Dumankara - Hayat Bir Yangındır yazarlarını, Dumankara - Hayat Bir Yangındır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dumankara-Hayat Bir Yangındı
21 hikayeden oluşan grafik bir roman daha doğrusu grafik öykü kitabı. Hepsinin ortak olduğu nokta olayların Ankara’da geçmesi. Kitap okuyucuyu adeta Ankara’da bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. 1916 dan günümüze kadar devam eden hikayeler etkili çizimlerle görsel bir zenginlikle aktarılmış.
Çok beğendiğim bazı öykülerden bahsetmek istiyorum.
Tatlıcı Nazmi isimli öyküde; geçmişin açtığı yarayı tekrar kanatan oğul, babasını vicdanıyla baş başa bırakıyor.
Ankaralıları uzaylı istilasından kurtarmaya çalışan süper kahraman Neşet Çoşar ülkedeki bir çok kahraman gibi unutulmaya mahkum kalıyor.
Kabustan uyanan bir adam, çocukluğunun ezik, aşağılanmış anılarını hatırlamaya başlar ve bunların sorumlusu olarak gördüğü Ömer Ayna’yı öldürmek için yollara düşer. Yıllar önce yaşananların öfkesi azalmıştır intikam da bu azalan öfke oranında olacaktır.
Bilmiyorum Fatma isimli öyküde; küpe taktığı için hor görülen genç, bir dönem çokça yaşanan bir soruna değiniyor. Mahalle baskısına maruz kalan genç ve arkadaşları sadece farklı müzik dinledikleri, faklı giyindikleri için hırpalanıyorlar. Hem elalem hem devlet tarafından. Peki ya gencin anne babası. Elalem dediğimiz şey sanılandan çok daha güçlü.
Hikaye uydurarak doğrular söylenir mi? Eski bir koltuğu başka birinin yaşadığı anılar yüzünden atamayan Ünsal , karısı ve Ünsal’ın arkadaşı ile koltuk hakkında sohbet edip hikayeler uydururlar. Koltuk gerçekleri söyletir, uydurulan hikayeler maskeye dönüşür.
1989'du. Bir bardak bira 1000 liraydı. Bir şişe papaz karası 3000 lira, Milliyet 500 lira.
Kundera okuyorduk. Seguela'ya küfrediyorduk. Foucault' nun adını ilk defa duyuyorduk.
- Kendini öldürmeden bana "bu dünyada iyi yoksa bu dünya yalan polis efendi" demişti.
- Doğru ama eksik söylemiş. İyi yoksa iyiyi icat etmeli Faruk. Devlet bunun için var.
Bazıları yalnızlıktan söz açar, kaçmak lazım bunları konuşandan, korkmalı yalnızlıktan.
Yalnızlık konuşulmaz, konuşursan çöreklenir insanın içine.
Yalnızlığımı öldürebileceğim bir şehirdeydim. Doğarken ölmüş bir şehir Ankara. Bazen cıvıl cıvıl olur denmişti...Bazen...