Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünya Atı

Ayşegül Genç

En Yeni Dünya Atı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Dünya Atı sözleri ve alıntılarını, en yeni Dünya Atı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir tabağı olan yemek yer, iki tabağı olan Nemrutlaşır. Bir saf gören minnetle bakar, iki saf gören kinlenir. Bir ağaç gören sevinir, iki ağaç görenin sırtındaki balta kımıldar. Bir güzel ile şifa bulan, iki güzel gördüğünde hastalanır. Bir tuğla bulunca evini sağlamlaştıran, iki tuğla bulduğunda yeni bir ev yapmaya koyulur. Bizi yoldan ayırır ikilik, üçlük, beşlik. Teklikle yola girer üçler, yediler, kırklar. Bir büyüktür, iki ufaktır, üç küçüktür, dört kısadır. Bir haktır, iki hakka girmektir, üç hakkından gelmektir, dört haksızlık etmektir. Bir haddir, iki haddi aşmak, üç haddi çiğnemek, dört haddinden fazladır. Bir dışında buraya kadar söylediklerimizin hepsi belki de yalandır.
Reklam
Görmeye gelen renklerini getirir, dokunmaya gelen elle- rini, anlamaya gelen kalbini getirir. İnsanın doğasında olan şudur: Olayları unuturuz duyguları hatırlarız, renkleri unu- tur kokuları hatırlarız, kokuları unutur dokuları hatırlarız, her şeyi unutur bir şeyi hatırlarız, bir şey her şey oluverir bazı anlarda. Gelecekler, yazdıklarımızı okumak için gelecekler ve bir şey her şey olacak, her şey bir şey. O halde panikleyelim. Elimiz ayağımız karışsın birbirine. Üst üste koyduğumuz ke- limelere temkinle bakalım. Babil kulesi mi bu diye soralım. "Babil" kelimesi, karışıklık ve gevezelik kelimelerinden ge- lir. O halde gevezelik kulesi mi bu diye tekrar soralım. Belki de sadece basit tahta bir iskele bu, yıkamadığımız duvarların yüzlerine kurulmuş.
Sayfa 85 - Dünya atıKitabı okudu
Kalbimiz bir ceylan tasvir etmeye başladığında, aklımız bir taşın ardına bir aslanı yerleştiriverir
Sayfa 80 - Küf ve baharKitabı okudu
Havada bir tek yalnızlık asılı kaldı.
Sayfa 72 - SilsileKitabı okudu
Kapıyı açtı, bir elinde ayakkabıları, diğer eli kalbinde, eğildi ve kenara çekildi. Önce peygamberler ve ashap- ları, ardından evliyalar, âşıklar, arifler, sonrasında kırk- lar, yediler, üçler çıksın diye bekledi. Hayvanatın uçanı sürüneni gözle görünmeyeni çıktı sonra. Baharatlı, çi- çekli, efsunlu kokular çıktı. Odalarda gezinip duran, ince, kalın, tiz, kaba sesler çıktı. Tohum zerreleri, kirli hava ve dalgalı tozlar çıktı. Sıranın en sonuna kendini koydu Halime hala. Önce kırık kalbi, ardından uzlaşmaz aklı ve susmak bilmez içi çıktı. En son boş bir kabuk gibi bedeni çıktı. Evde kimse kalmadı.
Sayfa 72 - SilsileKitabı okudu
Reklam
Yok mudur bu yolların bir telaki noktası. Kendimizi yolcu olarak takdim ettikçe bozguna uğruyoruz. Gerçek yolcular, döner durur derler. Kendi çevresinde ellerini açar döner, in- sanlar arasında omuzlara dokunur döner, çamurun üstünde ellerini yıkar döner. Yolcudur, yolları kat eder döner. Biz yolcu diye takdim edildikçe bozguna uğruyoruz. Hani ayaklarımız, hani takatimiz. Ağaçlar kımıldıyor, sarsak dallar uzanıyor, eğri bir sopaya olmadı yamuk bir duvara, hiç değilse sıska bir omuza dayanarak ayakta durabilsek. Bir silsileye de biz eklenebilsek. Yol yüzümüze bakıyor, diyor ki azınızı bekli- yordum, çoğunuz geldiniz, ayaklarınızla gelirsiniz diyordum düşerek geldiniz, had bilirsiniz diyordum, fazla geldiniz.
Sayfa 71 - SilsileKitabı okudu
Kalbimizde bir su sesi yankılanır. Kim nehirdir, kim denizdir, kim kime dökülecektir bilemeyiz.
Sayfa 68 - Öncü göçKitabı okudu
Giden gideceği yeri biliyorsa vedası şatafatlı, görklü görkemli olur. Kalan kalacağı yeri bilmiyorsa vedası süne- peleşir. Kalanın vedası, eylem bittikten sonra yırtık pan- kartlar, flama ve bayraklar ile ne yapacağını bilemeyen eylemcilerin içinde kıvrandığı duyguya benzer
Sayfa 49 - Şairin mülküKitabı okudu
Her şeyi bilen anlatıcılar olarak bir araya gelmiştik. Allı morlu çayırların üzerinde, soframızı kurmak için telaş için- deydik. En bilge olanımız "Rızık, temiz yere iner" deyince, içimizden en saf olanı sofra kuracağımız yeri temizlemeye başladı, geri kalanımız içimize baktık. Sağ en baştaki içimde bir kalbim var ben temizim dedi, onun yanındaki kalbimin içinde inanç var ben temizim dedi, onun yanındaki inancın içinde samimiyet var en temiz benim dedi, onun yanındaki parmağı ile dilini tuttu, ben temizim diyenler dudaklarını ısırdı böylece. Sofrayı insan kurar, rızkı Hak indirir. Dilini temizleyene, ruhunu temizleyene, hayalini, aklını ve zihnini temizleyene, sırrını temizleyene rızık iner. Saf olanımız bir taşı kaldırıp koydu kenara, sağ en baştaki bir leşi, onun ya- nındaki bir kan lekesini, onun yanındaki yırtıcı bir hayva- nın azı dişini, onun yanındaki vahşi bir kuşun tırnağını kal- dırıp koydu kenara. Nice şair kendini kaldırıp koydu kenara.
Sayfa 49 - Şairin mülküKitabı okudu
Reklam
Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, hikâyeler ne kadar çoğalırsa, ne kadar farklı şekillerde anlatılırsa içteki kımıldanma da o kadar çok olur. Her şeyin önünü ardını, içini dışını, görünür görünmez yanlarını düşünürsünüz. Bu da sizi hakikate yak- laştırır. Hikâyelerin çokluğu dünyayı yuvarlaklaştırır. Dön- dükçe sıranın sana gelmesini beklersin böylece. Bağışlanmayı beklerken vakit geçsin diye affetmeye başlarsın etrafındaki- leri, delirmeyi beklerken kaçıracağını umduğun aklına yaklaşırsın, duymak istediğin hikâyeyi beklerken sıkılırsın ve kendi hikâyeni anlatmaya başlarsın.
Sayfa 31 - Balıksırtı mevzularKitabı okudu
383 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.