Vahşi doğanın bastırdığı çocuk gülüşleri,
vahşi şehirde yaşayan çocukların avm’lerde oyuncakçılarda parklarda açığa çıkan edilgen gülüşlerinden daha onurludur.
Sofrayı insan kurar, rızkı Hak indirir. Dilini temizleyene, ruhunu temizleyene, hayalini, aklını ve zihnini temizleyene, sırrını temizleyene rızık iner.
Bu güzel çocuğu bizler mahallemizde görseydik; hepimiz “bu kimin çocuğudur” diye birbirimize sorardık elbette. Batılı olsaydık sorunun şekli değişirdi, “kimdir bu çocuk” diye sorardık. Ama batılı değiliz ve “bu çocuk kimin çocuğudur“ Diye sormak zorundayız. Çünkü Anadolu’da bir çocuk kimsenin değilse muhakkak birimizindir, bizim çocuğumuzdur, mahallenin, toplumun.