Cumhuriyet Gazetesinin Kurucusu ve Başyazarı Yunus Nadi (Abalıoğlu), Tanin Gazetesi Başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın, Vatan Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman, Vakit Gazetesi Başyazarı Asım Us, İleri Gazetesi Başyazarı Prof. Celâl Nuri İleri, Akşam Gazetesi Başyazarı Necmeddin Sadak, Münir Berik, Selim Ragıp Emeç hep masonluğu kabul etmiş gazete sahipleri ve yazarlarıdır ...
Orhan Hançerlioğlu, Muhtar Körükçü, Ruşen Eşref Ünaydm, Romancı Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal ... sanat dünyamızın ünlü masonlarıdır.
Osmanlı Padişahlığı döneminde, mason olmuş Şeyhülislâmlar, Evkaf Nazırları, Hacılar, Hocalar, Şeyhler, Şıhlar ve nice Ulema vardır.
Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi, Evkaf Nazırı ve sonra Şeyhülislâm olan Ürgüplü Hayri Bey, Gümülcine Mebueu Hoca Fehmi Efendi, Mevlevi Şeyhi Ataullah Efendi, Milletvekili Hoca Mahmut Esat Efendi bu meyanda
Yakın çağ tarihi şöyle bir gözden geçirilirse görülür ki ilk Türkiyeli mason olan ve mason oluşundan bir süre sonra da Osmanlı İmparatorluğu Sadrazamlığına kadar yükselen Said Çelebi’den bu yana Türkiye iki düzineye yakın sadrazam ve başbakan görmüştür ki bunlar hep masondurlar...
Geçmişe baktığımızda da masonlar arasında padişahlar vardır, şeyhülislamlar vardır... İlk mason olacağın vakit, insanı oraya gözü kapalı getirirler. Bazıları zanneder ki masonluğun şartı Allah’a ve dine inanmamaktır. Kendisine bu konuda sorular sorulur. Cevap ‘Ben Allah’ı tanımıyorum, dine inanmıyorum’ olursa bunlar hemen yine gözükapalı olarak binadan çıkarılırlar. Bir daha da gelemezler. Allah’a inanmayan, dini tanımayan insan mason olamaz. Ama sadece kendi dinine değil, Allah’ın birliğine inanan, her dine saygı göstereceksin. Zaten müslümanlığm şartı da bu değil mi? Biz her dine saygılıyızdır..