Dünyanın Sonu Değil - Ruh Sağlığını Korumak Gönderileri
Dünyanın Sonu Değil - Ruh Sağlığını Korumak kitaplarını, Dünyanın Sonu Değil - Ruh Sağlığını Korumak sözleri ve alıntılarını, Dünyanın Sonu Değil - Ruh Sağlığını Korumak yazarlarını, Dünyanın Sonu Değil - Ruh Sağlığını Korumak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her yere yetemeyiz… Her şeyi biz düzeltemeyiz… Her zaman biz iyi olamayız… Her zaman biz anlayamayız… Her zaman biz veremeyiz… Her zaman bir koşturamayız… Çünkü sadece kendimiz kadarız… Gücümüz neye yetiyorsa onu yapacak kadarz… Daha fazlasını değil…
Allah hepimizi, her türlü olayla baş edebilecek ve zorluklardan kurtulabilecek bir donanımla yaratmış… Aksini düşünemiyorum bile… Merhametlilerin merhametlisi olan Allah(cc), yarattığı kuluna eziyet eder mi?
İnanın ki, en sıkıntılı anlar bile, Allahın izniyle “RAHMETE” dönüşüyor. Bizler iyi ki inanıyoruz… Bence iyi ki Allah’a ve yaşadıklarımızın bizim için birer İMTİHAN olduğuna inanıyoruz. Bir çok yerde bu inanç, işimizi kolaylaştırıyor.
Sanmayın ki siz bir yerlerde kahır ve ızdırap çekerken, diğerlerin bir eli yağda bir eli balda, keyif çatıyor. Dışardan bakınca iyi görünen nice hayat var ki, yakından tanıdığınız da kan ağladıklarına şahit oluyorsunuz. Hayat herkese belki tam olarak eşit değil ama adaletli davranıyor…
Çünkü gülümsemek, öncelikle insanın kendisine iyi geliyor… Gülümseyen insan kendisini mutlu hissediyor… Başının üzerinde taşıdığı mutluluk halkasını, sevdikleriyle paylaşıyor… Hızlı geçen bir hastalık gibi gülümseme insandan insana geçiyor…Kişiler arasındaki sevgi ve yakınlığı artırıyor… Bedelsiz bir mutluluk sağlıyor…
Hiç düşündünüz mü, niçin bir anda “duygusallık patlamalar “ yaşar olduk ? Bu durumda bir gariplik yok mu sizce ?.. Evet… Evet… var… Hayat şartları zorlamaya başladıkça, ne kadar acı ki, insanların kişilik patolojilerinde de değişimler olmaya başladı…
Espri bir yana bilinçlenmek, bilgi sahibi olmak, bilgi ile donanmak zordur zaten. Zorluğu nedeniyle ve acıtan yanlarıyla da tecrübeye dönüşüyor. Acıtmayan güzellik,sarsmayan bilgi, zorlamayan tecrübe ne işe yarar ki?..
İnsan bu… Duyguları var… kılçığı alınmış balık değil ki… Tabii ki üzülecek… Tabii ki sevinecek… Tabii ki öfkelenecek… Tabii ki kaygılanıcak… Tabii ki endişelenecek… Tabii ki sevecek… Tabii ki aşık olacak… Tabii ki dertlenecek… Tabii ki özgür olmak isteyecek… Tabii ki acı çekecek… İnsan bu… Yaşadığı müddetçe
başına türlü türlü işler gelecek… Bu türlü türlü işlerle BAŞETMEYİ öğrenecek !..
Ya sevgi ?.. En sevdiğinden,en sevgili olduğuna inandığı insandan inciniyor, incitiyor. yarılmışlıklarla dolu hayat biraz daha yaralıyor belki. Ama her yarılış, her ayrılış, her kopuş, aralarında yeni bir kenetlenmiş hayata kanat açabiliyor!..
Mehtap Kayaoğlu genellikle televizyona da çok çıkan, tanınan bir psikolog yazar. Birkaç programına denk gelmiştim ve beni gerçekten etkilemişti. Bunun neticesinde kitabını okumaya karar verdim. Kitabında gerçekten günümüz de en fazla rastlanan travma, sosyal fobi, panik atak, anksiyete, şizofreni... gibi pekçok psikolojik hastalığın ortaya çıkış nedeni
Biz, "Biz" olmayı öğrendiğimizde, kendimizde olanlardan yola çıkarak, kendimize bir yol çizmeyi öğrendiğimizde, "gerçek mutlu insanlar" olmayı da başarmış oluruz.
"Sürekli gülümsemeye alışmış bir yüzünüz varsa ve tebessüm ediyorsa?... artık canınız yanıyor!"
Gülümserken canınız yanmıyorsa, sevdiklerinizi öperken bir yerleriniz acımıyorsa ne kadar zenginsiniz...