Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünyanın Üç Yüzü

Mustafa Ulusoy

En Eski Dünyanın Üç Yüzü Sözleri ve Alıntıları

En Eski Dünyanın Üç Yüzü sözleri ve alıntılarını, en eski Dünyanın Üç Yüzü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karmakarışıksın. Dağılmış, saçılıp savrulmuş. Hayat istediğin gibi gitmemiş. Gitmiyor. Gitmeyecek. Sanki her şey düşmüş olması gerektiği yerden. Bir mucize bekliyorsun. Beklediğin mucize bir türlü gerçekleşmiyor. Beklemediğin mucizelere ne dersin?
Adam/Kadın bilir ki bahçe O'nundur. O'nun emanetidir. Emanete özen gösterilmeli; üzerine titrenmelidir. Adam/Kadın bahçeyi O'nun adına O'nun için sever. Adam/Kadın bahçeyi O'nun adına ve O'nun için severken aslında O'nu sevmektedir.
Reklam
Ölene dek yanımdan hiç ayrılmayacak hayat arkadaşım yanımdaydı; bedenim.
Söyleyeceğin şey suskunluktan daha güzel değilse, sus o zaman.
Kadın üzgün olduğunu söylemiş ve bağışlanmayı dilemiş. 'O kadar çabuk değil. Şimdi eve git. Çatıya bir yastık çıkar, onu bıçakla yar ve sonra bana dön.' Kadın söyleneni yapıp Pedere dönmüş. 'Yastığı bıçakla parçaladın mı? ' diye sormuş Peder. 'Evet parçaladım demiş kadın. 'Peki sonuç ne oldu?' 'Tüyler' demiş kadın, 'tüyler' diye tekrar etmiş. 'Yastığın içindeki tüyler her yöne uçuştu.' Peder: ' Şimdi geri gidip rüzgarla dağılan tüylerin hepsini toplamanı istiyorum. ' Ama ' demiş kadın ' bunu yapamam. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Rüzgar onları her yöne savurdu. 'İşte' demiş Peder 'bu dedikodudur...'
.... Çoğu mezar taşında doğum ve ölüm tarihleri yazılıydı. İki taş ve iki tarih arasında bir hayat. Öyleyse ne önemi var insanın? O' nun dışındaki herşeyin kırılışını simgeliyordu kabirler. Neler yatıyordu bedenler maada toprak altında? Sırlar geldi ilk aklıma. İkinci aklıma gelen : ayrılıklar. Yalan ve dolanlar. İyilikler ve kötülükler. İnsan hikayeleri. Geçirdiğimiz depresyonlar, panik atakları. Zekiler, kıt akıllılar. Yakınmalar, şükürler. Bitmişti işte. Öte dünyaya başlamak için. Herşey oraya ulaşmak içindi. Tez geçmişti övgülerin hazzı. İnsanların övgüsü de kalabalıkların yergisi de kabrin karanlığında sıkışıp kalmıştı. Övgüler de yergiler de sıkışıp kalmıştı. Övgüler de yergiler de eşit derece önemsizdi.
Reklam
Kabirler, insanın benliğine sınırları gösteren biricik mekanlardır. Yalnız gitmeli oraya . Yalnızca gitmeli. İçten dışa , dıştan içe yürümeli. Topu topu bu , demeli. Az çok, eksik fazla, ne yaşanırsa yaşansın hepsi bu. Gözü dönmüş hırslarımıza kabirler gösterilmeli. Al işte demeli. Sonun bu. Öfkelerimize kabirler gösterilmeli. Endişelerimize kabirler gösterilmeli. Al işte demeli. Neden korkuyorsun hayatta ? Başımıza gelmesinden korktuğumuz şeylerin en büyüğü bu ve bu bizim yazgımız. Yazgısını sevmeli insan. Razı olmalı. İncinmiş yanımıza kabirler gösterilmeli. İşte bu. İncitenlerin de incinenlerin de sonu.
Mor salkımın yanından geçen bir dünya yolcusu, Yaratıcı'nın eserini temaşa etti. ''Maşallah '' dedi, içinden. Mor salkımın yeni açmış çiçeği kendinden geçti.. Beklediği, bu andı. Melekler, yolcunun bu sözünü duyup kaydettiler. ''Sonsuza dek koruyalım'' dediler.
Ve bileceğim ki; kalbimiz dünyaya küsüp darıldığında, ondan soğuduğunda, onun birinci yüzünden bir durakta inip aynı durakta ebedi hayata gitmek için bekleyen bir yolcu gibiyizdir.
O pişmanlıklarımızı hiç unutmaz. Tövbelerimizi, kalbimizin iniltilerini de. Bir duanın derinliklerinde iniltiyle istediklerimizi unutmaz. O unutmaz, hiç unutmasam dediğimiz güzel geçen anlarımızı. Hiç bitmesin dediğimiz zamanları. Bir tebessümü, aşkı ve sevgiyi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.