Duruş
Mustafa TarakçıSayfa Sayısına Göre Duruş Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Duruş sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Duruş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğru karar olay mahallinde verilir. Olay mahallinde bulunmak emek ister, cesaret ister, fedakârlık ister. Gazi Mustafa Kemal bunları yapmış birisidir.
Sayfa 7 - ÖnsözKitabı okudu
O, mazlum milletlere ışık olmuş, ümit olmuş; nihayet o, bu toprakların en büyük şansı olmuştur.
Sayfa 9 - ÖnsözKitabı okudu
1933 yılında Yugoslavya Kralı ve eşi Türkiye’yi ziyarete gelirler. İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk şereflerine akşam yemeği verir. Yemekten sonra kahve içme esnasında Kral, Atatürk’ün gözlerinin içine bakarak şöyle der:
- Size bir gerçeği söylemek isterim.
- Memnun olurum, buyurun anlatın.
- 1919 senesinde İngilizler Yunanlardan önce Ege Bölgenizin işgal edilmesini bize teklif ettiler. Ben Türkleri sevdiğim için kabul etmedim.
Atatürk ayağa kalkar. Elini tokalaşmak için uzatır. Bu hareket karşısında Kral da elini uzatır. Tokalaşırlar.
Atatürk’ün “Teşekkür ederim” yerine cevabı, “Geçmiş olsun majeste!” olur.
Sayfa 13Kitabı okudu
Erzurum Kongresi
- Kongre yaparsanız zor kullanır dağıtırız.
- O zaman biz de kuvvete kuvvetle karşı koyar, milletin isteğini yerine getiririz. Ne pahasına olursa olsun bu kongre açılacaktır!
Sayfa 16 - Mustafa Kemal'in, İngiliz Albay Rawlinson ile olan görüşmesi.Kitabı okudu
Atatürk cevaben “Kemalettin bunlar biz Türkleri hâlâ tanımadılar. Adam beni Arap emirlerinden biri zannediyor, aklınca şaşaalı program yapıp beni kandırmaya çalışıyor. Böyle törenlere ne gerek var. Kimin donanmasını kimin emrine gönderiyorsun? Olacak şey mi? Biz bu abartılara düşkün biri miyiz?” der.
Sayfa 23Kitabı okudu
Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekteydi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı, yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler; fakat Atatürk Kral’a eğilerek, “Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!” dedi.
Sayfa 30Kitabı okudu
- Ben paşam, Çanakkale Musevileri’nden Avram Palto.
- Sizi kim kovuyor? Hükümet mi? Kanun mu? Polis mi? Jandarma mı? Bana söyle.
Bu Musevi vatandaş durakladı, şaşaladı. Biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:
- Hayır paşam, halk kovuyor.
Atatürk, bu adamın yüzüne dikkatle baktı, gülümsedi. “Halk isterse beni de kovar,” dedi ve yürüdü.
Sayfa 34Kitabı okudu
Hiçbir devlet adamı, hiçbir lider kendi ülkesinin kadınlarını Atatürk kadar takdir etmemiş, yüceltmemiş, layık olduğu yeri alması için insanüstü çaba göstermemiştir. En ilkel hayatı bile kadınlara çok gören bir toplumu, çok kısa süre içinde batılılaştırmış; bu yanlış davranışları ve kadını ikinci sınıf insan olarak gören inançları kökünden silip atmıştır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Tarih 25 Nisan 1915 idi. Conkbayırı’na geldiğinde üstün düşman karşısında buraya doğru çekilmekte olan küçük bir müfrezeyi gördü. Onları önlerine çıkarak durdurdu ve sordu:
“Niçin geri çekiliyorsunuz?”
“Efendim düşman geliyor,” diye yanıt verdi askerler.
“Nerede?”
“İşte,” diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
“Düşmandan kaçılmaz!”
“Cephanemiz kalmadı!”
“Cephaneniz yoksa süngünüz var,” diye bağırarak erleri yere yatırdı Yb. Mustafa Kemal.
Sayfa 48Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, Boğaz’da demirlemiş olan donanmaya bakar ve yaveri Cevat Abbas’a şöyle der:
“Geldikleri gibi giderler.”
Sayfa 53Kitabı okudu