Babamı hep hatırlayacağım, zamanla yarışacak bir simge o. Hep orta yaşlı kalacak, hep kırk beş yaşında bir çocuk, bir delikanlı, şiir yazmamış bir şair...
Mahalle aşkları, gelip geçici serüvenler aşağılatıcı şeylerdi. Ölümsüz şeyler özlüyordum. Kitaplarda, romanlarda okuduğum. Kendi dışımda bir dünyayı seyredercesine yaşıyordum bu çevrede.
Yaşam akacak böyle böyle... Bir gün bakacağım yaşlanmış biri var benim yerimde. Okullar bitmiş, aşklar sona ermiş. Ben hep içinde olduğum anın dışındayım nedense... Ya gerisinde, ya ilerisinde. Ama şu anın içinde değilim. Neden?