#Okudumbitti
#DüşlenenÜlke
"Yalan yaralayabilecek bir bıçak mıydı, yoksa doğru zafere ulaştıran bir araç mıydı? Yalan şişirilmiş, balon gibi patlayabilecek bir şey miydi, yoksa doğan güneş gibi yuvarlak mıydı? "
Yüzyıl önce Çin de töre ve geleneklere mahkum olmuş bir toplum...
Ve bu toplumu sorgulamaya çalışan aynı zamanda mahkum olan bir kızın öyküsü...
Çarpık töre anlayışı, hayalet kavramının oldukça önemsendiği, arabulucuların belirli yaşlara gelen kız ve erkek çocuklarını evlendirmek için bu işi yapıp karşılığında para almaları, ve bu arabulucuk sonucunda bir sorun yaşanırsa tekrar arabulucularin çözüm üretmeleri, ölüme bakış acıları ise oldukça enteresan olan ( evlilik yakınken ölüm gerçekleşirse ; diğer dünya da yalnız kalmamak için evliliğin yapılması) ve en üzücü olan ise evlenmeden ölen kızların mezarlarında isimlerinin dahi olmaması....
Bu kadar baskıya rağmen ruhunun özgürlüğünü arayan ,toplumsam tabuları aşmaya çalışıp ruh ikizini bulmaya çalışan bir genç kızın öyküsü...
Arjantinli bir yazardan bütün karakterlerin Çin ruhunu yansittigi bir kitap ...
Enteresan bir işleyiş olmuş. Tam anlamlandiramazsamda bu enteresanligi okumaktan keyif aldım.