Düşlerin Ötesinde
Nora Roberts (J.D. Robb)Düşlerin Ötesinde Gönderileri
Düşlerin Ötesinde kitaplarını, Düşlerin Ötesinde sözleri ve alıntılarını, Düşlerin Ötesinde yazarlarını, Düşlerin Ötesinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İstediğin, ihtiyacın olan bir şey olduğu zaman hayat oyunlar oynamak için çok kısa."
Eğer püskürmeye yeniden başlarsa, Brody bu sefer...
Hiçbir şey, diye düşündü Brody. Tek kızdığının Reece olmadığını fark etti. Kendine de kızmıştı. Bir noktada
patlamasını beklemesi gerekirdi. Başının çaresine çok iyi bakıyordu, her lanet yumruk darbesinden bir şekilde sağlam çıkıyordu. Ama bütün o korkuyu, öfkeyi, acıyı içine atıyor, yutuyor ve biriktiriyordu. Er ya da geç, dışarı püskürtüleceklerdi.
O gün bugündü.
Birisinin onu alevlerine altığı korkunç psikolojik savaş, ölü bir kadının fotoğraflarına bakmasının istenmesi.
Dereotundan bir bok anlamıyordu belki ama bardağı taşıran son damla o olmuştu. Şimdi özür dileyecekti ve ondan kahrolası bir özür istemiyordu. Şimdi ona gitmesi gerektiğini, kendi kişisel fırtınasından korunacak başka bir barınak bulması gerektiğini söyleyecekti ve gitmesini istemiyordu. Onu kaybetmek istemiyordu.
Reece mutfağa geldiğinde, saçları ıslaktı ve onun sabunu gibi kokuyordu. Brody onun ağladığını kamufle etmek için elinden geleni yaptığını görebiliyordu. Ve onun yukarıda, küvetinde oturmuş ağladığını bilmek kalbine başka bir yumruğun inmesine sebep olmuştu
"Her şeye razı ol, hay hay efendim, olur efendim, sesini çıkartma kimse anlamasın diye. Bana bakın, burada
bakılacak bir şey yok, lütfen, kendi işinize bakın."
Reece ellerini biraz fazla sallayınca Brody üzerine şarap dökülmesin diye onu tuttu.
"Yoruldum artık. Her şeyden yoruldum. Gereğinden fazla nitelikli olduğum bir iş,
Sayfa 364Kitabı okudu
Reece durdu. Minnettarlığı bir an sinirle ve yorgunlukla savaştı. Minnettarlık kaybetti. "Sen kaba, anlayışsız ve küstah piçin tekisin."
Brody arabasına yaslandı. "Söylemek istediğin?"
"Bugün bir kadın öldürüldü. Boğazlanarak öldürüldü. Anlıyor musun? Yaşıyordu ve şimdi öldü, kimse ona yardım edemedi. Ben ona yardım edemedim. Sadece orada durup seyretmek zorundaydım. Hiçbir şey yapmadan, tıpkı önceden olduğu gibi. Adamın onu öldürüşünü izledim ve tek konuşabildiğim kişi sendin.
Anlayışlı olmak yerine kibirli ve ilgisiz davrandın. O yüzden canın cehenneme. Seninle bu maço arazi arabana binip evimin üç kilometrelik yolunu gitmektense, o patikaya geri dönüp yokuş yukarı kendi başıma yürümeyi tercih ederim. Çantamı ver bana."
Brody aynı pozisyonda durmaya devam etti ama artık sıkılmış görünmüyordu. "Sonunda. Sende normal bir ruh halini gösteren ufacık bir şeyler var mı diye meraklanıyordum. Daha iyi misin şimdi?"
Daha iyi olduğu için kendinden nefret ediyordu. Brody nin ilgisizliği korku ve endişelerini püskürtmesini sağladığı için kendine çok kızgındı. "Hâlâ cehenneme kadar yolun var."
"Yerimin rezerve edilmiş olmasını ümit ediyorum. Ama bu arada arabaya bin. Boktan bir gün geçirdin."
Kapıyı açtı.
"Sadece bilgin olsun diye söylüyorum. Erkekler kibirli olmazlar. Biz fizyolojik olarak kibir duygusuna elverişsizizdir."
"İhtimaller yarınlar için. Önemli olan şu an."