Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu

Tülay German

Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu Sözleri ve Alıntıları

Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu sözleri ve alıntılarını, Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu kitap alıntılarını, Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Patlamaya hazır volkan gibi bir kızsın. İçin devamlı kaynamakta. Kavgacı bir tarafın da var. Onun da farkındayım. Bütün bunları yönlendirmek gerek. Tüm hırsını, isyanını şarkılarına koy. Sesi çıkmadan ezilenlerin sesi ol. Sesin ve şarkıların silahın olsun. Erdem Buri
Türkülerimi söyledim. Büyük bir heyecanla Yılmaz Güney'i çağırdım sahneye. 29 Mart 1966 gecesi İstanbul'da sabahladığımızdan beri, ilk defa görüyorduk birbirimizi. Yılmaz bana doğru yürüdü. Ben Yılmaz'a doğru gittim. "Bacım" dedi. Birbirimize sarıldık ve bir süre öyle kaldık. Sonra söylediler arkadaşlar: "Bir an seyircileri unuttunuz ikiniz de. Ve bizi unutmanız çok samimi ve güzel oldu. Duygulandık," dediler.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Benim için şarkı söylemek: Sevincimi, kederimi, öfkemi, sevgimi, tüm duygularımı dinleyicinin önüne sermek... Bin çeşit renkle nakış işlemek... Yiğitliğin alıyla, kederin karasıyla, acının sarısıyla, umudun mavisiyle... Bir çeşit haykırış, ağlatı, özgürlük, coşkunluk... Sonu sınırı olmayan bir zevk. Sesim ise, beni "güzel" e, "mut" a götüren bir araç, bir armağan.
Sayfa 165Kitabı okudu
Kızlı erkekli bir grup Sarah Bernardt'ın mezarını ararken, şarkı söyleyen bir kadın sesi duydular. Yavaş yavaş sesin geldiği yere doğru yürüdüler. Uzun boylu, çok zayıf, avurtları çökmüş, siyahlar içinde bir kadın dimdik, üstü kıpkızıl güllerle kaplı bir tabutun yanında şarkı söylüyor. Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Kokar Erdem deyi deyi Siyahlı kadın durdu. Sonra yeniden söylemeye başladı. Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi Kimi Odesa'da yatar, kimi İstanbul'da, Prag'da kimi En sevdiğim memleket yeryüzüdür Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.
Sayfa 218Kitabı okudu
Denizlerin idamı üzerine.
"Cinayet işleyenler ellerini kollarını sallayarak geziyor. Bu çocuklar kimseyi öldürmedi. Yaptıklarının cezası ölüm değil," diyor Erdem. Ve hayatımda ilk defa Erdem Buri'nin ağladığını görüyorum.
Sayfa 173
Burçak Tarlası türkünün hikâyesini sevmiştim; burçak tarlasında aklını şaşıran yeni gelinin hikâyesini. Şehirden bir kız, köyden yağız bir delikanlıya tutuluyor. Evlendikleri gün, oğlanı askere alıyorlar. Yeni gelin, sabah ezanıyla kalkıp, bütün gün tarlada çalışıp burçak yolmakta. Tarlanın sahibi ağa da güzel gelini seyretmekte.. Kız, ellerine dikenler batarak burçağı yolarken, bir yandan, kocasını askere alan zaptiyeye "ömrün tükene" diyerek inkisar ediyor, bir yandan da, "deyyus" dediği ağaya tavır koyup; "Eğdirme fesini.. Evini başına yıkar da giderim," diyor.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Nereye doğru gittiğimizi, kendime bile söylemememe rağmen çok iyi biliyorum. Otuz yıldır Erdem Buri'ye tek yalan söylememiş olan ben, devamlı yalan söylemekteyim ve Al Pacino düzeyinde bir oyun oynamaktayım. Bana sonsuz güveni olduğu için, inanıyor söylediklerime. İki kez uzun süre komada kalıp, bir kez de kalp durmasından sonra nasıl yaşadığını kimse çözemedi. Gerçek sevginin gücünü bilselerdi, çözerlerdi.
Sayfa 215Kitabı okudu
Telefonu kapatınca, Erdem’e koştum. Sarıldım, sarıldım, sonra da sanki başkalarının payına düşen sevgiyi de ben almışım gibi bir his duyup, utandım.
Sayfa 189Kitabı okudu
2 Ocak 1993'te, aydın bir Türk sanatçısı olan otuz yıllık meslek ve yaşam yoldaşım Erdem Buri'yi yitirdiğimde, rüzgâr yağmur soğuk demeyip, tüm bir Ocak ayını dizlerimde bir uzunçalar plak kapağı, üstünde kâğıtlar, paltomun cebinde bir sürü kalem, Buri'nin gömütünün yanındaki bir taşın üzerinde, o an aklıma gelenleri yazarak geçirmiştim
Erdem’in annesinin, 27 Mayıs’ta, bayram eden Erdem’le Yaşar’a söylediği söz geliyor aklıma: ‘Asker geldi diye o kadar sevinmeyin. Bir geldi mi, alışır, hep gelir…’
Sayfa 173Kitabı okudu
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.