2 Ocak 1993'te, aydın bir Türk sanatçısı olan otuz yıllık meslek ve yaşam yoldaşım Erdem Buri'yi yitirdiğimde, rüzgâr yağmur soğuk demeyip, tüm bir Ocak ayını dizlerimde bir uzunçalar plak kapağı, üstünde kâğıtlar, paltomun cebinde bir sürü kalem, Buri'nin gömütünün yanındaki bir taşın üzerinde, o an aklıma gelenleri yazarak geçirmiştim