Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beynimiz Nasıl Çalışır?

Düşüncenin Kökeni

Andrew Koob

Düşüncenin Kökeni Gönderileri

Düşüncenin Kökeni kitaplarını, Düşüncenin Kökeni sözleri ve alıntılarını, Düşüncenin Kökeni yazarlarını, Düşüncenin Kökeni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gliaya ilişkin yeni araştırmalar, beynin ömrümüz boyunca yaşayan bir orman olduğunu göstermektedir. Öğlen ağaçların yerine yenilerinin aldığı ve tohumların oluşup yayılması ile yeni bitkiler için alan açıldığı bilinmektedir. Zemin sınırlıdır fakat büyüme süreklidir. Çocukluk dönemindeki beyin gelişiminin ardından, beynimizin biz ölene kadar aynı kaldığı anlayışı, yirminci yüzyılın en büyük hatalarından biriydi. Nöronlarımız oluşuyor, bağlantılar kuruyor ve bu bağlantılar birliğimizin onuruna dikilen ve rüzgar ve yağmurun etkisiyle parçalanana kadar, unufak olup tozla kaplanana, bir heykel gibi sabit kalıyor zannediliyordu.
Sayfa 103Kitabı okudu
Astrositler, yetişkinlik dönemi boyunca beynimizde sürekli bölünürler. Biz öğrenirken daha da hızlı bölünürler. Hipokampusta arada bir nöron haline dönüşürler. Bir şehir dış mahallelere doğru büyürken belediyenin yeni bir ana cadde inşa etmeye karar vermesi gibi, astrositler de yeni bir nöron oluşturmaya karar verirler.
Reklam
Belleğimizi değiştirecek kadar çok şey öğrenebiliriz, fakat geçmişin anılarından koparacak kadar değil.
Haydon, nöron-astrosit-nöron hareketini "üç bölümlü sinaps" olarak tanımladı. Bu teoriye göre, nöron, tıpkı müşterinin yemeğini getiren bir garson gibi, bilgiyle birlikte gelir, komşu nörona sinyal verir ve astrosit de tabağa tuz biber eker. Fakat üç bölümlü teori, astrositin nöronal bir uyarıya yanıt vermeksizin bir nörona kendiliğinden sinyal verme yeteneğini göz önüne almaz. Astrosit sadece tuz ve biber ekmez; aksine o yemeği pişiren aşçıdır.
Bugün bütün varlıklar, vücutlarındaki bütün organlarda hücresel düzenleyici olarak kalsiyumu kullanır. Kalsiyum, gelişimde olağanüstü önemlidir. Bir yumurta döllendiği zaman yumurtada oluşan kalsiyum dalgası gebeliği başlatır. Hücre gelişimi ve bölünmesi, kalsiyuma bağlı süreçlerdir. Kalsiyum olmaksızın embriyo tam anlamıyla gelişemez ve ölür. Anne sütünde, başka birçok maddeyle birlikte yüksek kalsiyum konsantrasyonu vardır. Bitkilerde kalsiyum aktivitesi hücrelere şekilde katkıda bulunur. Kalsiyum olmazsa kök büyümesi güdük kalır ve işe yaramaz. Hayvanlarda ve bitkilerde bir organizmanın gerçekten "çok hücreli" olması için hücrelerin etkileşiminde ve birbirine bağlanmasında kalsiyuma ihtiyaç vardır. Kalsiyum çiçeklere açmaları için sinyal verir.
Frontal lobu çıkarılan maymunların sakinleştikleri İskoç bilim insanı David Ferrier'in (1843-1924) araştırmalarından biliniyordu. Ferrier, maymunların ameliyattan sonra durgunluk dışında gözle görülür bir eksiklik sergilemediğini öne sürdü. Saldırgan hastalarda frontal lobotomi tedavisi, doğrudan doğruya Ferrier'in evcilleştirilmiş bir maymuna ilişkin betimlemelerinden doğdu.
Reklam
Benjamin Franklin eşit ve zıt elektriksel hareketi kanıtladı ve "pozitif" ve "negatif" elektrik terimlerini üretti. Franklin'e göre Leyden kavanozunun iç tarafı pozitif, dış tarafı da negatifti. Elektrik ileten bir metal plaka tasarladı. Plakaya Franklin karesi adı verildi.
Eski Romalılar muhtemelen, başları ağrıdığında doktora gitmeyecek kadar zekiydiler. Zamanda yolculuk edip de eski Roma'ya gitseniz ve yolda başınız ağrısa yalnızca dişinizi sıkıp ağrıyı çekmeyi tercih ederdiniz. Çünkü gittiğiniz doktor tuzlu su tankının içinden büyük bir dikkatle bir elektrik balığı çıkarır (elleriyle değil tabi), balığı başınıza değdirip ağrınızı elektrik şokuyla keserdi.
Eski uygarlıklarda düşüncenin kalpten geldiğini inanılırdı. Fakat MÖ 460-379 yılları arasında yaşayan Hipokrat bu görüşe karşı çıktı. Hipokrata göre travmatik kafa yaralanmaları sonucu ortaya çıkan konuşma ve duygu bozuklukları, beynin, zekanın merkezi olmasından kaynaklanıyordu. Aristoteles, Hipokrat'ın çalışmalarını kalp üzerine yaptığı kendi çalışmalarına dahil etmeye çalıştı. Kalbin daha yüksek düşünüşün merkezi olduğuna inanmasına rağmen, duyguyla fazla ısındığı zaman beynin kalbi soğuttuğunu da düşünüyordu. Rasyonel insanlar beyinlerini n soğutma kapasitesi daha yüksek olanlardı. Günümüzde bile çok tanınan biri olan Galen, Romalılar zamanında gladyatörlerin doktoruydu ve yaşadığı dönemde de çok tanınmış biriydi. Galen Hipokrat'ın görüşünü savundu. Koyun kadavraları ve travmatik yaralar alan gladyatörler üzerinde etraflı incelemeler yaptı. Vardığı sonuçlar, beynin zekalı merkezi olduğunu kesin olarak tespit ediyordu.
Son 30 yıldaki en çarpıcı çalışmalardan biri Albert Einstein'ın beyninin analiziydi. Farklı hücre tipleri analiz edildiğinde, Einstein'ın beyninde, matematiksel işlem ve dilden sorumlu olduğu düşünülen angular girus bölgesindeki normal beyinlerden büyük ölçüde daha fazla glia bulunduğu keşfedildi.
74 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.