Kitap, Cezair asıllı Fransız yazar Albert Camus’un son romanıdır.Tıpkı yabancı, veba, sürgün ve krallık romanları gibi bu romanı da dünya edebiyatında yankılanmıştır. Var oluşçu bir perspektifle modernizmi eleştiren yazar yarattığı etkiyle Nobel ödülü de kazanmıştır.
Romanlarında “Dünyanın boşluğu ve anlamsızlığı” ile “ modern yaşamın zorlukları karşısında bocalayan amaçsız insanları resmeden Albert Camus bu romanında ise “modern insanın, kendi bencillik ve çaresizliklerini adım adım görmek zorunda kalışını ve yaşadıkları çelişkileri anlatmıştır.Yazar yarattığı, “ölümü kayıtsız bir şekilde bekleyen “ amaç ve beklentileri olmayan kahramanlar üzerinden, Dünya’yı boş ve anlamsız bir yer olarak gören; insanı, hayatı, toplumu saçma olarak kavrayan; “yaşamın tekdüzeliği altında, makineleşmiş bir dünyada makineleşmiş insanlara” dikkat çekmek istemiştir. Bu yönüyle roman burjuva ahlakı, yaşantısı ve düşünme biçimine yönelik bir eleştiri olarak kabul edilebilir. Yazar romanda “elini taşın altına koymadan yaşayan, toplumda çok saygın gözüken “ kişilerin arka planlarındaki gerçek yüzleri ortaya konularak, kapitalizmin inşası olan toplumun yaşadığı gerçekliğe dair bir çözümleme yapıyor.Bu yaklaşımla yazarın varoluşçu düşüncesi için romanlarını araçsallaştırdığı saptaması da abartı olmaz.
Okuyup görmek gerek.