Edebiyat Yazıları

Theodor W. Adorno

En Beğenilen Edebiyat Yazıları Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Edebiyat Yazıları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Edebiyat Yazıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"(...) bir sanat yapıtının tözünün tam da yazarın niyetinin bittiği yerde başladığına inanırım ben; niyet, tözde sönümlenmiştir."
Sayfa 71 - Metis Yayınları, Çevirenler: Sabir Yücesoy - Orhan Koçak, Dördüncü Basım: Ekim 2015Kitabı okudu
"Düşünce ulaştığı hiçbir uğrakta huzur bulamaz: kendine ve düşündüğü şeye ("nesneye") sadık kalmak istiyorsa eğer, vardığı sentezleri sürekli yadsımak, kendi iç çelişkilerini kurcalamak ve bu çelişkilerin işleyişinden güç almak zorundadır."
Sayfa 9 - Metis Yayınları, Çevirenler: Sabir Yücesoy - Orhan Koçak, Dördüncü Basım: Ekim 2015Kitabı okudu
Reklam
"Psikolojik romanın nesnelerinin de avucunun içinden çekilip alındığını görüyoruz bugün: Gazetecilerin durmaksızın Dostoyevski'nin psikolojik başarılarıyla kendinden geçtiği bir dönemde, bu buluşların bilim ve özellikle Freud'un psikanalizi tarafından çoktan aşılmış olduğu, isabetli bir gözlemdir. Üstelik böyle boş övgüler Dostoyevski'yi anlamaya da yaramaz: Yapıtlarındaki psikoloji, olduğu kadarıyla, ancak zihinle kavranabilir karakterin psikolojisidir; özsel bir psikolojidir bu, yoksa ortalıkta gördüğümüz insanlara ait ampirik bir psikoloji değil. Dostoyevski'nin asıl ileri olduğu yer de budur."
Sayfa 41 - Metis Yayınları, Çevirenler: Sabir Yücesoy - Orhan Koçak, Dördüncü Basım: Ekim 2015Kitabı okudu
“Dünya tümüyle büyübozumuna uğramış olduğu için de, şenlik ve ciddiyetin ötesindeki sanat, barışma kadar dehşetin de şifresi olabilir.”
"(...)Beckett'in oyunları karşısında trajedi kategorisi gülüşe teslim olur; ve düzeni kabullenen her türlü mizaha kapalıdır bu oyunlar. Artık ne ciddiyet ve neşe alternatifine ne de trajikomik karışıma izin veren bir bilinç durumuna tanıklık ederler.Trajik olması gereken özelliğin iddiaları açıkça boş olduğu için, trajedi dağılıp gider. Gülüşün yerini gözyaşı dökmeyen kurumuş bir ağlayış alır. Yakınma boş, oyuk gözlerin tuttuğu yasa dönüşmüştür. Mizah kurtarılmıştır Beckett'in oyunlarında, çünkü bunlar hem gülüşün saçmalığına gülmeyi hem de umutsuzluğa gülmeyi aşılar seyirciye. Bu süreç de sanatsal indirgeme sürecine bağlanır: geriye kalmış asgari varoluş olarak bir var kalma asgarisine yöneliş. Bu asgari, tarihsel felaketi -belki de ondan sağ çıkabilmek için- bir indirimle sunmaktadır. "
Sayfa 157 - Metis Yayınları, Çevirenler: Sabir Yücesoy - Orhan Koçak, Dördüncü Basım: Ekim 2015Kitabı okudu
"On dokuzuncu yüzyılın doruğunda insan dehayı bir kostüm gibi giyinirdi."
Reklam
“yoğunlaşmış ânın sürekli mevcudiyetini hissetmeyen insan, metruk bir insandır: Boşlukta bir alan gibidir.”
Roman dışsal şeylere yönelik gerçekçiliğe, "işte böyleydi" jestine bağlı kaldığı ölçüde, her sözcüğü de salt bir "...miş gibi" halini alır ve bu iddiası ile aslında öyle olmadığı arasındaki çelişki büyür. Yazar açısından kaçınılmaz olan içkin iddia -tam neler olup bittiğini biliyor olma iddiası- kanıtlama gerektirir ve işte Proust'ta aldatıcılığa varan o kesin çizgililik, canlıların bütünlüğünü sonunda atomlarına ayıran o mikrolojik teknik, estetik duyarlılığın bu kanıtlamayı biçimin sınırlarını çiğnemeden yapma çabasıdır.
Var kalmaya çalışan bir zekâ için çok fazla akıl zararlıdır.
Sayfa 62 - MetisKitabı okudu
Ama şu da var ki, basın özgür özgürlüğü şemsiyesi altında serpilen aptallaştırma ve yalan, tinin tarihsel ilerleyişinde rastlansal olgular değildir; tersine, köleliğin damgasıdır bunlar, çünkü tinin özgürleşmesi -sahte bir özgürleşim- bu köleliğin çerçevesi içinde gerçekleşmiştir. Bu durum en çok, tinin kendi zincirlerine takılıp parçalandığı yerde çarpıcı ve belirgindir, yani eleştiride.
235 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.