" Hiçbir kadının bulunmadığı bu dikenlik, taşlık, çorak adada Hârâ, sert doğa koşulları altında büyümüştü. İçinde bir sırra özlem duyan Hârâ, bir gün yaptığı bir sandalla Gülistan adasına geldi, Nesrinnûş ile karşılaştı. İki genç, ruhlarındaki boşluk duygusunun yok olduğunu, mutluluğa kavuştuklarını gördüler. "