Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik

Jale Parla

Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik Sözleri ve Alıntıları

Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik sözleri ve alıntılarını, Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik kitap alıntılarını, Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...birçok yönüyle barbarlık tarihi olan Batı geleneği neden bize İnsan Bilimleri şemsiyesi altında evrensel bir uygarlık ölçütü olarak sunuluyor?
Sayfa 14 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tek Tanrı anlayışının... İnsan eliyle yapılmış tapınaklara ihtiyacı yoktur, tüm doğa O'na tapınan bir tapınaktır.
Sayfa 70 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Neden düşünce tarihi Plato ve Aristoteles'le, tiyatro Yunan tragedyalarıyla, modern felsefe Descartes'le başlar? Bunlara denk düşen şeyler, belki de daha iyi ifade edilmiş biçimlerde Doğu geleneğinde yok mu? Onlar nerede? Unutulmuşluğa mahkum edilmiş olmalarının tek nedeni çevrilmemiş, yani konuşamamış olmaları olamaz mı?
Sayfa 14 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Rönesans'ta bile, Rabelais'in ölümsüz yapıtında, baba dev Gargantua, kendinden de devasa oğlu Pantagruel'e "vicsansız bilgi ruhun ölümüdür" uyarısında bulunarak bilgiyi bir kudret aracına dönüştürmemesini öğütler... Doğu hakkında bilinçli ve maksatlı olarak üretilen bilgi Batı'da vicdani bir değerlendirmeye konu olmamıştır. Bunun nedeni ise sömürgeciliktir.
Sayfa 22 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ötekileştirme bir öteki yaratıp onun yerine konuşmaksa eğer, her konuşabilen bir başkasını ötekileştiriyor demektir.
Doğu her şeyden önce bir tezatlar ülkesidir. Orada en korkunç suçlarla en arı bir masumiyet, en affetmez tabularla en çıldırtıcı duyusallık ve yasak zevkler, efendilikle kölelik, kişiliklerde yoğun çelişkiler birlikte bulunur.
Sayfa 14 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Doğu hakkında Batı'nın ürettiği söylem egemen olduğu sürece Doğu'nun ancak bu söylem ve bu söylemin mitleriyle yansıtılacağı, irdelememiz gereken bir olgu olarak kalacaktır.
Emperyalizm başlangıçta silah gücüyle gerçekleşmiş olsa da, ırkçılık gibi kolonyalizmin sürdürülmesi de ancak Doğu’yu nesneleştiren söylemlerle mümkün olabilirdi ve öyle de oldu. Kolonyalist söylemler, sömürge halklarını her zaman yok saydılar; sayamadıkları zamansa onları insan altı yaratıklar olarak gördüler. Sömürgeciliğin en geniş anlamıyla tabanını oluşturan süreç, yani “ötekileştirme” zayıf olanın önce “öteki” olarak tanımlanmasını öngörüyordu ki ezebilsin, horlanabilsin, rahat bir vicdanla sömürebilsin. Ötekileştirme kuvvetli olanın kendini “egemen özne” olarak yapılandırmasını (bunun için kaba kuvvetten şeytani retoriğe kadar her yol mübahtı), sonra da onu “nesne” durumuna indirgeyerek yönetmesini, kullanmasını, sömürmesini ve sürekli olarak onun “ötekiliğini” tarif edecek bir dil oluşturmasını gerektiriyordu. İşte işlerin karıştığı nokta da buydu. Çünkü dil, her zaman cazip, baştan çıkarıcı bir araçtır, dolayısıyla herhangi bir dille kurulan “öteki” yabancı olduğu kadar cazip, yadırgatıcı olduğu kadar gizemli ve baştan çıkarıcı da olabilir. Giderek bu dili kuran öznenin gizli arzu ve hayallerini de yansıtabilir.
Romantiklerin yarattığı Doğu miti
Romantik mitkuruculuğun amacı ise bunun tam tersiydi; olağan, güncel ve açık olanı yadsımak, olağandışı, ilkel ve gizemli olanın peşinde koşmak; bunlar bulunduğu zaman bile orijinallik uğruna bunları bir kat daha yabancılaştırmak. İşte romantikler on sekizinci yüzyıl şarkiyatçılığını böyle bir uğraş içindeyken ele aldılar. Ve Doğu onların elinde olabildiğine yabancılaştırıldı, gizemlileştirildi, kişiselleştirildi. (…) Sonunda bütün bu Doğu'ları bir araya getirip romantiklerin yarattığı Doğu mitini şöyle tanımlayabiliriz: Ebedi ve değişmez bir Doğu vardır. Ve bu Doğu değişmezliğini bir ölçüde karşıtlıklarını çözümlememesine borçludur. Doğu her şeyden önce bir tezatlar ülkesidir. Orada en korkunç suçlarla en arı bir masumiyet, en affetmez tabularla en çıldırtıcı duyusallık ve yasak zevkler, efendilikle kölelik, kişiliklerde yoğun çelişkiler (çiftkişiliklilik) birlikte bulunur.