Sayfa Sayısına Göre Ejderhaların Dansı - Kısım 2 Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Ejderhaların Dansı - Kısım 2 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ejderhaların Dansı - Kısım 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ay hilaldi, bir bıçağın ağzı kadar ince ve keskindi. Solgun bir güneş doğdu, battı ve tekrar doğdu. Kırmızı yapraklar rüzgarda fısıldadı. Kara bulutlar gökyüzünü doldurdu ve fırtınalara dönüştü. Şimşekler çaktı, gök gürlemeleri haykırdı. Siyah elli ve mavi gözlü ölü adamlar yamaçtaki yarığın etrafında dolaştılar ama içeri giremediler. Kırık çocuk tepenin altında, büvet ağacından yapılmış tahtta oturuyordu, kollarında kuzgunlar dolaşırken karanlıktaki fısıltıları dinliyordu.
Karanlıktan asla korkma Bran. En güçlü ağaçlar, dünyanın en karanlık yerlerinde kök salanlardır. Karanlık senin pelerinin, kalkanın, anne sütün olacak. Karanlık seni güçlü kılacak.
Bran bir kuş seçti, sonra bir tane daha, başarılı olamadı, ama üçüncü kuzgun ona siyah kurnaz gözlerle baktı, başını eğdi, gakladı. Ve bir çırpıda, Bran kuzguna bakan bir çocuk değil, çocuğa bakan bir kuzgundu.
“Ona uçabildiğimi söylerdim ama bana inanmazdı, göstermek zorunda kalırdım. Bahse girerim ki o da uçmayı öğrenebilirdi. O, Arya, Sansa hatta bebek Rickon ve Jon Kar bile öğrenebilirdi. Hepimiz kuzgun olurduk ve Üstat Luwin’in kuşluğunda yaşardık.”