Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elveda Gülsarı

Cengiz Aytmatov

En Eski Elveda Gülsarı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Elveda Gülsarı sözleri ve alıntılarını, en eski Elveda Gülsarı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...O zamanlar biz canımızı dişimize takarak çalışmasaydık, görürdüm şimdi senin ne durumda olduğunu, nasıl konuştuğunu. Sinema, gazete istemek şöyle dursun, kendi adını bile unuturdun. Sana sadece "köle" derlerdi. Sadece uşaklık ederdiniz.
...bunun ancak bir düş olduğunu pekala biliyordu, lakin elden ne gelirdi ki hayatın hemen yarısı düşlerden ibaretti. Ve bundan dolayıdır ki bu kadar tatlıydılar. Belki de düşü görülen her şeyin yerine getirilmesi mümkün olmadığından dolayı hayat bu kadar değerliydi.
Reklam
Belki de hayatın bizim için bu kadar değerli olmasının sebebi, her şeyin yapılmasının mümkün olmayışında gizliydi.
Sayfa 136Kitabı okudu
Tepeye ilk varan sen olunca ödül mü veriyorlar? Yine orada oturup geriden gelenleri bekliyorsun. Şunu iyi bil ki dostum, dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da gelmesini, seninle beraber olmasını beklemek zorundasın.
Bilirsin, bir kız iyi bir ere düştüğü zaman daha da güzelleşir, gözleri yaldır yaldır parlar, gül gibi olur. Ama kötü birine düşerse solar gider, çöp gibi kalır.
Reklam
"Koytaşın üzerinde dağları seyrederek oturan Tanabay, önce keçe çadırdan eşelenip yeni odun atılan ateşin çıtırtılarını duydu. Sonra karısının kopuzundaki insanın yüreğini yolup alırcasına hüzünlü ezgiler geldi kulağına. Yalnızlıklar içinde kalan bir adamın hıçkırıklarını, ah dedikçe nefesiyle yel savuran çok büyük acılı bir insanın ahlarını, ıssız ve engin bozkırda başını vuracak, onulmaz derdini gömecek bir yer arayarak koşan bir adamın acı çığlıklarını andıran bir ezgiydi bu. Hiç kimsenin avutamayacağı, hiçbirşeyin merhem olamayacağı acılarla ağıdını söyleyen, ağlayan bir adamın bozlamasını anlatıyordu kopuzun telleri."
Sayfa 214Kitabı okudu
Tende beden, bedende can taşıdıkça, bu dünyada yaşadıkça, hayat yolunun önündeki engelleri aşmaya, kaldırmaya çalışacaksın, arkadan omuz vereceksin. Başka türlü olmuyordu... Ne var ki, her omuz vuruşta, hayat arabasının tekerleği omuzunu bıçak gibi yaralıyor, yara üstüne yara, derken omuzunu nasır tutuyor. Eğer yaptığın işi seviyor meyvesini de alıyorsan. nasırların hiç önemi yok. Şikayet etmezsin, memnun olursun..
Sayfa 119Kitabı okudu
Karşısında uludağlar vardı: Bir yanı pırıl pırıl, aydınlık bir yanı gölgeli. Aydınlık ve gölge nasıl yan yana ise, insanın kaderi de öyle, mutluluk ve acıyı beraber getiriyordu. Bir yanda kıvanç, bir yanda kaygı. Hayat dediğin böyleydi işte..........
Sayfa 123Kitabı okudu
Gökyüzünde sıra sıra uçuşan kazların kanat çırpınışına kendi kanatlarının gücü yetmediği için geride kalıp tek başına donarak ölen kaz gibi ölmek istemiyorum, kanat çırparken ölmek istiyorum. Bir yuvadan uçup gideceğim zaman, o yuvayı benimle paylaşanlar üzerimde cıvıl cıvıl uçuşsunlar, işte benim armanım bu''
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
"İyi kadın, kötü erkeği zor (güçlü) kılar, kötü kadın, iyi erkeği hor kılar."
Sayfa 216Kitabı okudu
Her şey geçmişte kalmıştı. Baharda gelen, sonra gökte sıra sıra dizilip uzaklara giden, gözden kaybolan yaban kazları gibi uçup gidiyorlardı onun için iç dünyasında...
Sayfa 109Kitabı okudu
Aynı anda hem havadakini kapmak, hem yerdekini yalayıp yutmak istiyorsun. Dünya çapındaki bir devrimin hemen gerçekleşmesini diliyorsun. Öyle bir çırpıda olmaz bu işler.
Sayfa 8 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Oğluma gelince, onun da karısından geri kalır yanı yok! Karısı konuşurken o yere bakıyor ve ağzını açıp tek kelime bile söylemiyor. Basbayağı korkuyor karısından. Kadın: Babanı istemiyorum, dese, vallahi ağzını açmaz. Hay haddini bilmez hay! Gözü hep yukarılarda. Baş olmak, başkarma olmak istiyor... Ne diye nefes tüketiyorum ki ! Bugünkü gençlerin hepsi öyle! İnsanlar çok değişti artık, çok !
Sayfa 15 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Zaman kimseyi kayırmaz, her canlı yaşlanır, her şey eskir.
Sayfa 17 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.