En Mavi Göz kitaplarını, En Mavi Göz sözleri ve alıntılarını, En Mavi Göz yazarlarını, En Mavi Göz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Koltuk altları ile kalçalarının kokusu hoş bir misk otu kokusu gibi birbirine karışırdı; kaçamak bakışları, gevşek dudakları, ince kara boyunlarının üzerinde başlarının çıtkırıldım dönüşleriyle tıpkı dişi geyiklere benzerlerdi. Gülüşleri sesten çok, dokunma etkisi yaratırdı.
Büyümüşlerdi daha sonra. Yaşam sürecine arka kapıdan usul usul giriyorlar, ortama uyum sağlıyorlardı. Dünyada herkes onlara buyruk verme durumundaydı.
Acaba Tanrı da böyle bir şey mi, diye aklından geçirdi. Hayır. Tanrı, uzun kır saçlı, gür beyaz sakallı, insanlar öldüğünde üzgün, kötülük yaptıklarında ise öfkeli görünen, küçük mavi gözlü, iyi, yaşlı, beyaz bir adamdı.
Sinemanın karanlığında anıları canlandı, kendini daha önceleri gördüğü düşlere kaptırdı. Romantik aşk düşüncesiyle birlikte, bir başkası daha işe karışmıştı fiziksel güzellik. Düşünce tarihinin belki de en yıkıcı düşüncelerinden biriydi bu. Her iki düşünce de kıskançlıktan kaynaklanıyor, bir güvensizlik ortamında gelişiyor ve düş kırıklığıyla son buluyordu. Fiziksel güzelliği erdem ile özdeşleştireceğim derken düşünce sınırlarını zorluyor, yeni sınırlar koyuyor, kendinden nefret etme duygusunu körüklüyordu. Şehveti, basitçe ilgi duymayı unutmuştu. Aşkı, sahiplenici çiftleşme, romantizmi de ruhun amacı olarak görüyordu. Onun için aşk, âşığı kandıracak, sevgiliyi hapsedecek, onun özgürlüğünü her bakımdan kısıtlayacak en yıkıcı duygularını besleyen bir kaynak olacaktı.
Hatmi çiçekleri gibi ince, uzun, uysal insanlar. Kökleri derinde, sapları sağlam, rüzgârda yalnızca tepelerindeki çiçekleri sallanır. Gökyüzünün renginden saatin kaç olduğunu anlayabilen gözleri vardır.
"Göbeğimizde bir delik var ya? İşte göbek kordonu oradan çıkıp bebeğe kan pompalar." "Peki, bebeğe kan vermek için göbeğimizden kordon çıkıyorsa ve yalnız kadınların bebeği oluyorsa, erkeklerde neden göbek deliği var?"
Maureen duraksadı. "Bilmiyorum," dedi. "Ama erkeklerde de birtakım gereksiz nesneler var."
Babamın yüzü incelenmesi gereken bir konudur. Kış gelir, yerleşir ve orada hüküm sürer. Gözleri karla kaplı, çığ tehlikesi yaratan bir vadiye dönüşür, kaşları yapraksız ağaçların kara dalları gibi bükülür. Teni soluk, tatsız kış güneşinin sarı rengini alır, nokta nokta çalı diplerinin görüldüğü, karla kaplı bir tarla gibidir çenesi; geniş alnı karanlıklar içinde dönüp duran buzlu düşünce akıntılarını gizleyen Erie Gölünün donmuş yüzeyine benzer. Ailenin geçimini sağlamak için çeşitli işler yapar, gece gündüz çalışır babam. Alevleri bekleyen Ateş Tanrısı Vulcan olarak ısının uygun dağılımını sağlamak için hangi kapıların kapalı ya da açık tutulacağı konusunda bilgi verir, çalı çırpıyı yerleştirir, kömürlerin niteliğini tartışır, bize ateşin nasıl karıştırılacağını, nasıl besleneceğini, külle örtüleceğini öğretir.