Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küresel Sermayenin İktidar Savaşı

Erdoğan Operasyonu

Ömer Lütfi Mete

En Beğenilen Erdoğan Operasyonu Gönderileri

En Beğenilen Erdoğan Operasyonu kitaplarını, en beğenilen Erdoğan Operasyonu sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Erdoğan Operasyonu yazarlarını, en beğenilen Erdoğan Operasyonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de Türkmenler hariç hemen herkes mikrobik milliyetçilik yapıyor maalesef. Mikro milliyetçilik veya mikrobik milliyetçilik, aynı şey! Herkes yapıyor. Peki, Oğuz kökenliler, Türkmenler? Onlar yapmıyorlar. Tarihlerinde de, genlerinde de yok çünkü.
D-8 Amerika'da oluşan küresel sermayenin karşıtıydı, bu nedenle Erbakan Hoca tasfiye edildi. Yani insanların laik veya dindar olması bir sebep teşkil etmiyordu.
Sayfa 64 - Timaş Yayınları
Reklam
Türkiye beton yığınına dönüştürüldü. Dünyanın en yüksek betonlaşma oranı Türkiye'dedir...
224 syf.
·
Puan vermedi
2008 yılında yazılan bu kitabın adı Erdoğan Operasyonu olsa da, kitap Erdoğan'ı anlatmıyor. Dünyada ki küresel sermaye ve ulus devletlerin mücadelesini anlatıyor. Erdoğan'ın ismi sadece ülkemizde ki gelişmelerde, o dönem ki olan 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi, Akp'ye kapatma davası ve anayasa mahkemesi'nin türban kararı konularında geçiyor. Kitap küresel sermaye'yi destekleyen yönetim ve ülkeleri ve ulus devletleri destekleyen ülke ve yönetimlerini irdeliyor. Ayrıca kitabın yazımından 12 yıl geçse de kitap da yazılanlar. Hem dünya ülkeleri hemde ülkemiz hakkında düşündürüyor. Kitap bir sohbet havasında olduğu için çok rahatlıkla okunuyor. Küresel sermaye ve ulus devletlerin mücadelesini 2007-2008 yıllarından bugüne kadar anlamak için okunabilecek bir kitap. Tabi bizim ülkemizde ve dünyada olan eski bazı olaylarada değiniliyor.
Erdoğan Operasyonu
Erdoğan OperasyonuÖmer Lütfi Mete · Timaş Yayınları · 2016148 okunma
Batı insanı amip gibi yalnız yaşar ve son derece yalnızdır esas itibariyle.
Sayfa 39 - Timaş Yayınları
Reklam
Küresel sermaye Avrupa birliği'ni bir güç haline getirmek istedi ve Türkiye'yi de bu gücün içerisine dahil etmek istedi. Bunun en güçlü savunucusu da İngiltere idi. Bize karşı çıkan zaten İngiltere değil, Fransa ve Almanya oldu. Tayyip Bey'in Avrupa Birliği'ne yönelik politikalarında bir gevşeme olduğu, ona karşı daha uzak davrandığı şeklinde bir intiba aynı zamanda, küresel sermayeye karşı bir tavır olarak da algılanabilir, öyle algılandı ve ihtilaf o günden itibaren başladı.
Sayfa 71 - Timaş Yayınları
Şimdi bir de mukayese için Osmanlı'dan sonra da devam eden imparatorluklara bir bakalım: Tunus'ta sokaktaki Bedevilerin pek çoğu Fransızca konuşmaktadır. Arapça sorduğunuz soruya anladığı halde Fransızca cevap vermektedit. Aynı topraklar bir zamanlar Osmanlı imparatorluğunun bir parçası olduğu halde hiçbir zaman oranın sokaklarında Arapçadan daha çok Türkçe konuşulmamıştır. Dahası, oralarda aslen Türk olanların bile Türkçesi kalmamış, onlar da Bedeviler gibi Fransız dilinin esiri haline gelmişlerdir. İngiltere'nin Avus-tralya'smdaki yerlilere baksak aynı durumu görürüz. Bir de Rusya İmparatorluğu'na bakalım. Adını Sovyetler diye değiştirdikten sonra ve önce, bu imparatorluk sürekli bütün tebaasını Ruslaştırmaya çalışmış ve büyük ölçüde başarı elde etmiştir. Bir kere Ruslar bütün fethettikleri Türk bölgelerinde en önce temel kentleri Ruslaştırmaya başlamışlardır. Mesela Kazak bölgesinde, merkezden Ruslaştırmaya başlamak suretiyle işe girişmişlerdir. Önce Alma Ata'yı yüzde 75-80 oranında Rus nüfusla kontrol altına almışlardır. Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te de yüzde 80 oranında Rus nüfus iskân edilmiştir. Baku biraz daha düşük de olsa aynı Ruslaştırma tasarısına dâhil edilmiştir. Bugün artık bütün bu Türk diyarlarında ana dil neredeyse Rusça olmuştur. Tabii bunu yapabilmek için önce her Türk bölgesine ayrı alfabeler dayatmışlardır. Sanki çok farklı diller konuşuyorlarmış gibi otuz tane ayrı alfabe geliştirerek Türklerin birbirleriyle akrabalık duygularının kökünü kazımak için en temel hamleyi yapmışlardır.
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir. Eski MİT mensubu Mahir Kaynak ve Ömer Lütfi Mete'nin hazırladığı güzel bir araştırma eseri. Erdoğan hakkında farklı bakış açıları ile yazılmış güzel bir kitap. Erdoğan ve çevresinde oluşan gelişmeleri maddi ve dini açıdan irdeleyen bir eser. Dünyanın para baronlarının bu olaylara ve ülkemize nasıl baktığı, ılımlı İslam modelini önceden neden destekledikleri, paranın nereye akacağını kimlerin belirlediği, Erdoğan'ın bu konudaki duruşunu önceden destekleyip sonradan neden vazgeçtiklerini, ülkenin başında Erdoğan'ın durmasını neden istemediklerini detaylıca ve ağdalı bir dille anlatıyor. Bu tarz konularda farklı bir bakış açısı arayanların okumasında fayda olacak bir kitap.
Erdoğan Operasyonu
Erdoğan OperasyonuÖmer Lütfi Mete · Timaş Yayınları · 2016148 okunma
Evet, bölünmeler ulus devletlerin etkinliğini azaltıyor.
Sayfa 23 - Timaş Yayınları
162 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.