Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ermeni Tehciri

Yusuf Halaçoğlu

Öne Çıkan Ermeni Tehciri Gönderileri

Öne Çıkan Ermeni Tehciri kitaplarını, öne çıkan Ermeni Tehciri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ermeni Tehciri yazarlarını, öne çıkan Ermeni Tehciri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yukarıda kısaca bazı örneklerle açıklamaya çalıştığımız kadarıyla, Anadolu dışına çıkarılan Ermeniler'den önemli bir kısmının geri döndüğü görülmektedir. Dönmeyen veya kayıp olarak çeşitli belgelerde yer alan Ermeniler ne olmuştur? Yaptığımız araştırmalara göre, eski yerlerine dönmeyenlerden büyük bir çoğunluğun Amerika, Fransa, Güney Amerika ülkeleri ile Avusturalya, Hindistan, Iran ve Rusya gibi ülkelere göç ettikleri ortaya çıkmaktadır. Bu gidenlerle, Anadolu'da eski yerlerine dönenleri ve İtilaf Devletleri orduları içinde savaşırken ölenleri bir cetvel halinde listelediğimizde, 1915 öncesinde Anadolu'da yaşadığı belirtilen Ermeni nüfusuna yakın bir sayı elde edilmektedir ki, bu da kayıpların aslında öldürülmek yerine başka ülkelere göç ettiğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple iddia olunduğu üzere büyük sayıda Ermeni kaybının meydana gelmediği ve 1918 yılında öldüğü iddia edilenlerin halen yaşadıkları sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim Osmanlı topraklarındaki limanlardan başta Amerika olmak üzere diğer ülkelere giden gemilere ait yolcu listelerinde, bu göç eden Ermeniler tespit edilebilmekte, bunların adları ve soyadları ile yaşları, cinsiyetleri, seyahat ettikleri geminin sefer sayısı yer almaktadır
Sayfa 108
Osmanlı Hükümeti seferberlik ilanından itibaren dokuz ay boyunca iyi niyetle ve küçük tedbirlerle işi çözmeye çalışmıştı. Ancak olayların önüne geçemeyince, Ermeniler konusunda köklü tedbirler almak zorunda kaldı.
Reklam
Özellikle Sasun ayaklanması, Ermeni kayıplarından ötürü Avrupa basınını ve kamuoyunu Türkler aleyhine harekete geçirdi. Kurulan bir milletlerarası tahkikat komisyonu, 20 temmuz 1895'te yayınladığı raporunda Sasun olaylarında Ermenilerin masum olmadığını açıkladı.
O tarihten günümüze kadar gelen devrede tehcir konusunda Batı'da ve Amerika'da çok şey yazılıp çizildi. Ama yukarıda da belirtildiği gibi bunların hiçbiri gerçek ve güvenilir belgelere dayanmamaktadır. Ermeniler'in, tamamen duygusal ve siyasi mülahazalara dayanan belgelerin arkasina gizlenmek suretiyle, dünya kamuoyunu aldattıkları bir gerçektir. Nitekim, başlangıçta üç yüz binlerden başlayıp, üç milyonlara kadar varan rakamlarla ifade edilen Ermeni katliamı iddiaları, hep Hanry Morgenthau'ın raporlarından ve bunlardan istifade ederek kitaplarını yazan Lord Bryce'in, Johannes Lepsius'un ve Arnold Toynbee'nin eserlerinden ve bunlardan alıntılarla hazırlanan kitaplara dayandırılmıştır.
Sayfa 93
Rusya'nın Ekim 1914'te Osmanlı Devleti'ne karşı resmen savaş ilan etmesinden ve ordularına Türk sınırlarını geçme emri vermesinden sonra Ermeniler, bütün imkân ve güçleriyle Rusya'nın ve Itilaf Devletleri'nin emrine girmeye başladılar. 1 Kasım 1914'te Doğu Anadolu'dan taarruza geçen Rus ordusu, 10 Kasım'a kadar Horasan-Veli Baba-Tahir-Eleşkirt hattına geldi. 11 Kasım'da Türk ordusu içindeki Ermeniler'in Ruslar tarafına geçmeleri ve onlara gerekli bilgileri vermeleri sebebiyle Köprüköyü, Ruslar'ın eline geçti. Buna karşılık 14 Kasım'da Türk kuvvetlerince sıkıştırılan Rus kuvvetleri, Türk ordusundan kaçan Ermeniler'in verdiği bilgiler üzerine kurtuldu.
Sayfa 54
Osmanlı hükümeti seferberlik ilanından itibaren dokuz ay boyunca iyi niyetle ve küçük tedbirlerle işi çözmeye çalışmıştı. Ancak olayların önüne geçemeyince, Ermeniler konusunda köklü tedbirler almak zorunda kaldı. Van isyanının patlak vermesi üzerine bu olayları başlatan ve Ermeniler'i silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915'te vilayetlere ve mutasarrıflıklarına "acele ve gizli" kaydı ile genelge yolladı. Bu genelgede, Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, evrakına el konulması ve komite elebaşılarının tutuklanması bildirildi. 26 Nisan'da da Başkumandanlık tarafından bütün birliklere aynı mealde bir tamim gönderilerek elebaşıların askeri mahkemelere sevki ile suçluların cezalandırılması istendi. Bu emir üzerine İstanbul'da 2345 kişi tevkif edildi. Alman Büyükelçisi Wangenheim bir raporunda tutuklamanın, 24/25 Nisan 1915 gecesi ve ertesi günü akşamı olduğunu, İstanbul'da aralarında doktor, gazeteci, yazar, din adamı ve mebusların da bulunduğu 500 Ermeni'nin, Taşnak İhtilal Örgütü üyesi olmaları sebebiyle gerçekleştiğini ifade etmektedir. Komite ve teşkilatları için bir yıkım olan bu tutuklamadan dolayı Ermeniler, genelgenin çıkarıldığı bu tarihi, her yıl katliam günü olarak kabul ettiler.
Reklam
Küfür serbest
Ermenilerin, Müslümanları katllettikleri bir sırada, Ermeni Patriği, Ermeniler'in tecavüze uğradığı iddiasında bulunuyordu. Türk hükûmeti batılı devletlerin bir baskısına maruz kalmamak için bir komisyon kurarak Sivas, Van, Erzincan ve Erzurum yörelerinde tahkikat yaptırmaya mecbur oldu. Yapılan tahkikatta patriğin, öldürüldüğünü iddia ettiği Ermeniler'in sağ olduğu tespit edildiği gibi, buna dair raporda, hâlâ Sivas ve Van'da Ermeni isyanının devam ettiği ve bunlara karşı koyacak ne jandarma ne de silahlı Türk halkının bulunduğu belirtilmekteydi".
Sayfa 58
31 Mart vakasının çıkmasının ertesi günü, Adana'da Ermeniler de Müslümanları katletmeye başladılar. (14 Nisan 1909)
4 Şubat 1902'de Paris'te toplanan 1 genç Türkler kongresi'ne İttihat ve terakki'nin iki güçlerle lideri birer Sabahattin ve Ahmet Rıza bey ile taraftarları yanı sıra Ermeni delegeleri de katıldı. Kongrede alınan kararlardan biri inkılabın başarıya ulaşması için yabancı devletlerin müdahalesinin gerekli olduğu şeklindeydi.
27 Aralık 1907'de Paris'te 2. genç Türk kongresi toplandı. Bu kongrede Ermeniler, uzlaşmacı bir yol takip ederek Osmanlı Devleti'nin mülki ve siyasi bağımsızlığını kabullendiklerini, asker vermemekten ve tedhişçilikten vazgeçtiklerini açıkladılar. Müdahalecilik fikrine son verilen kongrenin bitiminde delegeler, Meşrutiyet ve meşveret usullerinin kurulmasının ihtilal ile gerçekleşebileceği hususunda anlaştılar.
216 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.