Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı

Ferhan Şensoy

Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı Gönderileri

Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı kitaplarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı sözleri ve alıntılarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı yazarlarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konuşacak şeyimiz de kalmayacaktı. Şimdi var mı sanki? Giderek yitiriyoruz cümle kurma becerimizi ve yürekliliğimizi . Olabildiğince saydam ve dört bir yana bükülgen tümcelerle idare ediyoruz vaziyeti. Boş konuş­mayla ayıklama arasında gidip gelen içe dönük söylenmeler halindeyiz. Kimsenin birbirini dinlememesi, an­laşmamızı sağlıyor.
Herkes gibi olmak bir tür sığınak. Sivri biber gibi ortada kal­manın insancıl ürküntüsü ve sürüyle gezmenin, kaval sesiyle süslenmiş güvencesi. Neyse ki öbürlerinden farklı olmak için yaratılmış, benim gibileri var ve iyi ki çoğunlukta değiller. Çünkü herkes benim gibi olsaydı, ben de herkes gibi biri olacaktım. Korkarım, kendimi çok daha yalnız, alıngan ve nezle hissedecektim. Aynalı çarşı bir gezintiye dönüşürdü yaşam, bu herkes "ben" dünyada.
Reklam
Mutlu olmayı bilmediğimiz için başkasına mutsuzluğundan medet umup, oradan kendimize bir mutluluk krıntısıçıkarmaya uğraşıyoruz.
Sayfa 45 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Hangi koşul ve konuma koyulursa koyulsun bitmiyor insan denen garip hayvanın şikâyetleri. Yaratılıştan beri içimizde var olan doğal endişelerden mi kaynaklanıyor bu? Belki de kendimizi çok fazla sevmemizden. Olamadığımız yerde olduğumuz zaman mutlu olacağımıza inandırmışız kendimizi. Ya da birileri bizi bu konuda çok fena dolduruşa getirmiş.
Sayfa 41 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Konumumuzdan ve bulunduğumuz yerden huzursuzuz. Bu genel karamsarlığın ruhumuzda fink atarak beynimizi dürtüklemesi sonucu, sürekli birine ya da bir şeylere isyanı halindeyiz. - Ne biçim bir millet bu! - Bizimki de hayat mı! - Bugün hava amma soğuk! - Amma sıcak yahu! biçimindeki şikayetlerimiz bitmez. Yazı çok sıcak, kışı gayet soğuk buluruz. Dört mevsim bahar olsa, yazı ve kışı özleriz.
Sayfa 40 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
- Dur çocuğum! Sus çocuğum! Yapma çocuğum! biçiminde büyütülüyor çocuk ve bu büyüme sırasında, sizin emirlerinizi hiç mandallamıyor. Tersini düşünelim. - Durma çocuğum, yap! Susma! Ağla! Aferin, çok güzel ağlıyorsun! demeyi denesek, nasıl olurdu acaba? Bizimle inatlaşan çocuk, inadına tersini yapar mıydı bakalım? Sanmıyorum. Çocuk yapılmaması gerekeni bilerek, haydi yap dememize uyuz olarak, işin içindeki bit yeniğini sezerek, gene buyruklarımıza başkaldırır ve canının istediğini ya da bizim istemediğimizi yapar.
Sayfa 37 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Reklam
Sigara kıtlığı ve siyasetçiler
Ecevit'in ilk başbakanlığı döneminde, bir ara sigara kıtlığı olmuş, bizzat başbakanın sigara bulamadığı, şoföründen sigara rica ettiği o ürkünç günlerde muhalefetin başı olan Demirel; - Memlekette sigara bulunmamaktadır. Memleketin haline çok üzülen zavallı vatandaşın tek tesellisi olan sigarayı da temin edemeyeceklerse, niye hükümet olmuşlardır? Biz bunu soruyoruz işte! Önce buna cevap versinler! diye kükremiş, hemen ardından gelen kendi başbakanlığı sırasında gözümlenen sigara kıtlığında ise; - Hayır, sigara nedir? Neye faydası vardır? Benim vatandaşımın sigaradan önde gelen meseleleri vardır, diye gerdan kırarak topu taca atmıştır. Menderes'in asılmasını hiç hoş karşılamayan Demirel, Deniz Gezmiş'in asılmasını memleket için hayırlı bulmuştur. Kendisine bu sorular sorulduğunda da; - Bakın ben size bir şey söyliiim mi, diye girizgâhladığı demagog ve dermojen tiradlarıyla konuyu saha dışına, kıtalar ötesine ve oradan uzaya fırlatmış, soruyu soranı sorusunu unutur hale getirmiştir. Kendisi bu durumun uzmanıdır.
Sayfa 33 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
..biz tarih sevmiyoruz ve kendi tarihimizi bilmiyoruz. Bu yüzden geri dönüp bakamıyoruz, bugünü tarihi sorgulayarak değerlendiremiyoruz ve olanı biteni tam algılayamıyoruz...
Sayfa 32 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
- Nereden nereye geldik? sorusu da, biz türklerin pek kendine sormadığı bir soru.
Sayfa 32 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Mesleklerine uygun davranışlar sergilemeyen insanoğlu, kendini de pek o kadar dışa vurmuyor aslında. Kendini gizleyerek başka biriymiş gibi yapıyor, başka birini oynuyor. İlk tanışanlarda, bu çok oluyor. Hemen çok seviyorlar birbirlerini, zart evleniyorlar, tanıştıkça anlaşamadıklarını anlıyorlar. Boşanmak, evlenmek kadar kolay değil!
Sayfa 27 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Reklam
Moda denilen, her yıl nasıl giyinip kuşanacağımızı belirleyen durum da, az salakça değil.
Sayfa 22 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
:D
Kimileri için tatilin sabahı; - Bugün şeriat için ne yaptın? ortaçağ sorusuyla başlıyor.
Sayfa 21 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
İlk aşkı hiç yaşamamak lazım. Yaralayıcı, yıpratıcı ve süründüratif ve iz bırakıcı olur ilk aşklar. Doğrudan ikinci aşkla girişmek lazım konuya.
Sayfa 8 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Giderek yitiriyoruz cümle kurma becerimizi ve yürekliliğimizi. Olabildiğince saydam ve dört bir yana bükülgen tümcelerle idare ediyoruz vaziyeti. Boş konuşmayla sayıklama arasında gidip gelen içe dönük söylenmeler halindeyiz. Kimsenin birbirini dinlememesi, anlaşmamızı sağlıyor.
Sayfa 7 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Herkes benim gibi olmak zorunda değil. Ve fakat benim gibi olmayanlar, hiç olmazsa kendileri gibi olabilseler! Ne gezer? Onlar da herkes gibiler. Herkes gibi olmak bir tür sığınak.
Sayfa 7 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.