Sanat Rejimi ve Politika

Estetiğin Huzursuzluğu

Jacques Ranciere

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yüce-estetiğinde, heterojen olanla edilgin karşılaşma­nın zaman-mekânı, iki duyarlılık rejimini çatışmaya sokar, “ilişkisel” sanattaysa, kararsız ve geçici bir durumun inşası, algının yer değiştirmesine, izleyici statüsünden oyuncu sta­tüsüne doğru bir geçişe, yerlerin yeniden belirlenmesine yol açar. Her iki durumda da, sanata özgü olan, maddî ve sim­gesel mekânın yeniden şekillendirilmesidir. Ve sanat bu yol­la siyasete temas eder.
Sayfa 28 - Estetiğin PolitikalarıKitabı okuyor
Sanatın kökeni, der He­gel, suyun yüzeyini, “doğal” görünüşlerin yüzeyini, yalnız­ca kendi iradesinin tezahür ettiği yüzeye dönüştürmek için suda taş kaydıran çocuğun jestidir. Ama suda taş kaydıran bu çocuk, aynı zamanda, sanatsal yeteneği yaşadığı mahalle­nin seslerinin, doğanın ve sanat dışı maddî hayatın birbirine karışan seslerinin saf olumsallığından doğan bir çocuktur. Bu iki çehreli çocuğun çelişkisiz olduğu düşünülemez. Ama düşüncedeki çelişkiyi ortadan kaldırmak isteyen, korudu­ğunu sandığı sanatı ve estetik duyguyu da ortadan kaldırır.
Sayfa 17 - GirişKitabı okuyor
Reklam
Sanatı siyasal kılan temel unsur, dünyanın düzenine dair aktardığı mesajlar ve duy­gular değildir. Toplumun yapılarını, toplumsal grupların çatışmalarını ve kimliklerini temsil etme tarzı da değildir. Tam da bu işlevlerle arasına koyduğu mesafe, tesis ettiği za­man ve mekân, bu zamanı şekillendirme ve bu mekânı dol­durma tarzı, sanatı siyasal kılar.
Sayfa 27 - Estetiğin PolitikalarıKitabı okuyor
Sanat, ortak olanın yerini yurdunu maddî ve simgesel olarak yeniden şekillendirmek için mekânlar ve ilişkiler kurmaktır.
Sayfa 26 - Estetiğin PolitikalarıKitabı okuyor
Sanatın radikalliği, deneyimin sıradanlığını yırtan ben­zersiz bir mevcudiyet, görünme ve kayda geçme gücüdür.
Sayfa 23 - Estetiğin PolitikalarıKitabı okuyor
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.