Eszter'in Mirası
Sandor MaraiEszter'in Mirası Gönderileri
Eszter'in Mirası kitaplarını, Eszter'in Mirası sözleri ve alıntılarını, Eszter'in Mirası yazarlarını, Eszter'in Mirası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Pırıltısız bir ışık yayan ama yine de doğru yolu bulmamı sağlayan bir fener gibiydi."
Sayfa 9
“Sevdiğimiz birini yeniden görmek, polisiye romanlarda anlatıldığı gibi, karşı konulamaz bir zorunluluğun etkisiyle yeniden ‘suç mahalline’ dönmek gibi bir şey değil mi?”
YKYKitabı okudu
Görüyorsun, ahlak insana başkasından miras kalan değil sonradan elde edilen bir özellik. İnsan ahlaktan yoksun doğar. Vahşilerin veya çocukların ahlak anlayışı Viyana veya Amsterdam’daki yargıtay yargıçlarının ahlak anlayışından farklıdır. İnsan tarzını, kültürünü olduğu gibi ahlakını da yaşamının akışı içinde edinir.”
Sayfa 73Kitabı okudu
Yasalarda bile zamanaşımı diye bir şey var ama bundan bir tek sizin haberiniz yok.”
Sayfa 70Kitabı okudu
Geriye dönüp de tüm yaşamını şöyle bir gözden geçirdiğin zaman yalnızca ve yalnızca yapabilecek olduğun için yaptığın bir sürü şey olduğunu göreceksin.”
Sayfa 69Kitabı okudu
Lajos’un esnek bir ruh yapısında olduğunu düşünüyordum. Ne var ki onu beklediğim bu aylar içinde onunla birlikte yaşamanın mümkün olmadığını artık iyice anlamıştım; Lajos insani ilişkiler oluşturabilmek için gerekli olan o bağlayıcı unsurdan yoksundu. Evet, gözyaşları gerçekti ama bu yaşlar, içindeki anı veya acıları dindirecek türden gözyaşları değillerdi. Lajos üzüntü ve sevinçlerini her zaman büyük bir tantanayla yaşar ama gerçekte hiçbir şey hissetmezdi. Tüm bunlarda insanlıktan uzak bir şey vardı.
Sayfa 59Kitabı okudu
Giyilen kılık yas, abartılı hareket ise yurtdışına yapılan yolculuktu. O yolculuğa acılara katlanamayan, anılardan kaçan biri rolünde çıkmıştı.
Sayfa 59Kitabı okudu
“Biliyorum” dedi Éva. “Babam gerçekleri anımsamaz. Sonuçta o bir şair ne de olsa.”
Sayfa 55Kitabı okudu
Gerçek Rüzgâr..
Yatağın kıyısında bir süre daha oturduk, yüzüğe dalıp gitmiştik. Sonra Nunu beni öptü, derin bir soluk aldı ve hiç ses çıkarmadan odadan çıkıp gitti. Uzunca bir süre oturup öylece sahte taşa baktım ve "Lajos daha gelmeden benden bir şey alıp götürdü bile" dedim içimden. Başka türlü davranmayacağı ortadaydı. Bu onun için artık bir yasa halini almıştı, onun yasası. Korkunç bir yasa, diye düşündüm ve titremeye başladım. Uzun süre kapalı bir ortamda yaşadıktan sonra üzerine ansızın hücum eden acımasız ve güçlü bir esintinin etkisi, başka bir deyişle gerçek rüzgârının serin darbesiyle tüylerim diken diken, parmağımda sahte bir yüzük, öylece, kalıp gibi uyuyakaldım.
Sayfa 19Kitabı okudu
Birinin geçmişin içinden çıkıp da titrek bir ses tonuyla "her şeyi" yoluna koymak niyetinde olduğunu söylemesine üzülmek ve gülmekten başka yapacak bir şey olamaz.
Sayfa 43 - EszterKitabı okudu
İnsan yaşar, onarır, üstünkörü de olsa bir şeyleri düzeltmeye çalışır, yapar, bazen de yaşamını kendi elleriyle berbat eder ancak zamanla yaşamın tümüyle hatalar ve rastlantılardan oluştuğunun ve kesinlikle değişmez olduğunun bilincine varır.
Sayfa 42 - EszterKitabı okudu
Bunun dışında uysallaştırdığı vahşi hayvanları artık korkutamayan yaşlı bir hayvan terbiyecisini anımsatan bir havası da vardı.
Sayfa 41Kitabı okudu
Aslında hiç kimse Laci ile Lajos’un tam olarak ne vaat ettiğini söyleyemiyordu ancak gerçek şuydu ki konuşmalarını dinleyen herkes onların çok şey vaat ettiklerine kesinlikle inanmaktaydı. Gerçeklik duygusundan yoksunluk, ölçüsüzce hayal kurma eğilimi, bilinçsiz bir yalan uydurma zorunluluğu karakterlerinin ortak özelliklerindendi; tüm bu özellikler onları iki âşık gibi karşı konulmaz bir biçimde birbirine yakınlaştırıyordu.
Sayfa 22Kitabı okudu