Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri
Emrah Safa GürkanEzbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri Sözleri ve Alıntıları
Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri kitap alıntılarını, Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şeyin adını sık duyuyorsanız belki de kendisine rastlayamayacağınız içindir.
Sayfa 1Kitabı okuyor
Modern birey kabul edemiyor ama insan özünde dışlayıcı bir varlık. Kendi gibi olmayana tahammülü az.
Sayfa 57Kitabı okuyor
Okumanın statü ve prestij kazanmak için değil,
hakikaten kendini geliştirmek için yapılması gerektiğinin;
okudukça daha çok değil,
daha az bileceğimizin ama zaten amacın da bilinemeyenleri azaltmak değil, yorumlama kabiliyetini artırmak olduğunun altını çizmek.
kronik
Türkiye'de adı olan gerçekte yoktur; gerçekte var olan problemler ise hiçbir zaman dile getirilmez!
Sayfa 90Kitabı okuyor
“Eğer birine balık verirseniz bir saat içinde acıkır. Eğer balık tutmayı öğretirseniz ona yardım edersiniz.”
"Okumak,kimseyi soymadan zengin olmanın güzel bir yolu..."
- Arlette Laguiller
Sayfa 289 - Kronik
Elmaslardan hiçbir şey gelmez
Çiçekler gübreden doğar
Fabrizio de Andre, Via del Campo (1967)
“Çaresizsiniz. Üstüne üstlük her gün değişen bir dünyada ne yapacağınızı şaşırmış durumdasınız.”
Sayfa 47Kitabı okudu
"Amacımız okudukça daha çok bilmek değil, ne kadar bilmediğimizi fark etmek olmalı."
"Türkiyede insanların en sık müdahil olduğu alanlardan biri kadınların kamusal alandaki tercihleri. Yolda içtiği sigaradan giydiği eteğin boyuna, okurken ya da çalışırken taktığı başörtüsünden hamileliğinde kayınpederine gözüküp gözükemeyeceğine ve hatta dışarı çıkıp çıkamayacağına kadar “cins-i latif”in hemen her hareketi toplumun değişmez hâkimi erkekler tarafından düzenlenmekte. Kadın âdeta evden dışarı adımını attığı an korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir vatandaş ve daha da kötüsü gözetlenmesi gereken bir tehlike unsuru olarak görülüyor. "
Sayfa 145 - Kronik Kitap, 1. BaskıKitabı okudu