Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ezik Muhafazakarlar

Ebubekir Sofuoğlu

Ezik Muhafazakarlar Gönderileri

Ezik Muhafazakarlar kitaplarını, Ezik Muhafazakarlar sözleri ve alıntılarını, Ezik Muhafazakarlar yazarlarını, Ezik Muhafazakarlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batıda eskisine nazaran daha az miktarda gerçekleşen zulüm dönemi burjuvanın kontrolü ele almasıyla çok daha büyük kitlesel zulüm ve katliamların yaşanacağı zamanlara kadar sürecekti. Haddi zatında burjuvanın denetimi eline almasıyla, huzurun hâkim olduğu doğu coğrafyaları da zulüm ve katliamlara maruz bırakılacaktı. Burjuva, hem doğu hem batı için ağlarını emin adımlarla ölüyordu. Coğrafi - küresel hırsızlıklar burjuvaya peşinden koştuğu küresel egemenliğin kapılarını aralayacaktı.
Calvin ve Luther kiliseleri paranın otoritesini tanıyarak ona boyun eğecek, Katolik kilisesinin şiddetle karşı çıktığı faizin caiz olduğu fetvasını ilan edeceklerdi. Para ve faiz denildiğinde ise dünyada ilk akla gelenin Siyonist tacirler olduğu sır değildi. Çünkü Siyonist tacirler, o zamana kadar yargılandıkları Katolik mahkemelerde genellikle, tefecilik ve tekel oluşturma suçları sebebiyle sorgulanıyorlardı.
Reklam
Skolastik felsefenin egemenliğine rağmen Geç Skolastik dönemle (1300-1500) birlikte felsefe ile ilahiyatın zıtlaşması, Siyonist hesaplaşmanın ve dönüştürmenin ilk adımlarıydı. Bu dönemde, Fransız İhtilaliyle egemenliğini ilan edecek olan bilimcilik ile bilimin hedef aldığı kilise denetimindeki iman ilkeleri catıştırılmaya başlanmıştı. Kilise engelini aşmak için Siyonist felsefe, etrafına insan topluluklarını toplamaya çalışacak bunun için de bu dönemde Voluntarizm, İndividüalizm, nominalizmi etkili bir silah olarak kullanmaya başlayacaktı ki bu üç akım önce Rönesans'ı hazırlayacak daha sonra da Fransız İhtilali ile kilise karşısında egemenliğini kesin hale getirilecekti. Bundan sonra ticaret ve üretimde ahlâkî olmak mecburiyeti yerini, güya masum söylemlerle hak aramaya, önceleri içinde küçük bile olsa bir miktar kâr barındırdığı için mahcup yapılan ticaretin daha sonra soygun aracı hâline getirilmesine, ihtiyaçları temin etme amaçlı yapılan üretimin, aşırı kâr, para amaçlı yapılmasına dönüşecek, bir süre sonra burjuvanın kontrolüne girecek olan kentleşme süreçleri ortaya çıkacaktı. Artık kilise engel olarak görülmeye başlanacak, sekuler dönüşümler güçlenecek, Rönesans dönemine doğru hızla ilerlenecekti.
Siyonist müdahalenin henüz güçlü hissedilmediği orta çağ Avrupa sanayi üretimi ve ticaret şartları, ahlâkî kurallar merkezli belirlenmeye çalışılıyordu. Tacirler ve üreticilerin kendi el emekleri ve alın terleri sonucu oluşan fiyat belirleme, kazanç gibi neticeler bile, mahcubiyetler oluşmasına yol açıyordu. Rekabet, karaborsa, aşırı fiyat, faiz gibi tüketici aleyhine sonuçlanacak hamleler yine Siyonist tacirler haricinde başvurulan usuller değildi.
Orta Çağ Avrupa ekonomisinde feodalist genişlemenin olduğu 11-13. yy'larda iktisadi düşünce, doğal hukuk, rekabet ve loncalar merkezli tartışmalar yaşanmaktaydı. İçinde kâr barındırdığı için ticaret genelde hor görülüyordu ki bu anlaşılabilir bir durumdu. O dönemin ahlâkî şartları çerçevesinde kazanç barındırdığından dolayı tacirler bir miktar mahcubiyet yaşıyorlardı. Bu bağlamda mülkiyet kısmen ve belli erdemler çerçevesinde meşru kabul ediliyor, adil fiyat ve adil ücret dengesine dikkat ediliyordu. Faiz, tümden reddediliyor, devletin ekonomik faaliyetleri düzenlemesi gerektiği noktalarında hem fikir olunuyordu. Loncalar refah belirleme kurumları olarak biliniyor, adil fiyatın ise cemaat takdiri ve piyasa değerlemesi ile oluşacağına inanılıyordu.
Orta Çağ sanayi üretimini belirleyen kilise yasaları feodal dönem sonrası (16.yy. başları) ortaya çıkana ve Avrupa ekonomisini etkileyene kadar Avrupa'da hâkim olmuş ve insan hayatının ebedi kurtuluşa erişmesi ve iktisadi olan insan davranışlarının da ahlak kuralları ile sınırlanmış olduğu temel varsayımları üzerinden feodal Orta Çağa hakim olmuştur. Bu anlamda, Orta Çağın ekonomik düşüncesi, kilise yasalarının doktrini olarak nitelendirikmekteydi. Ancak bilimsel yönden önemli olan 13.yy.da teoloji ve felsefenin birleştirilerek yeni bir düşünce sistemi oluşturulması, matematik ve fizik alanında önemli ilerlemeler kaydedilmesi, Aristo' nun yeniden keşfedilmiş gibi yapılarak eserlerinin Latince ye çevrilmesi ve Avrupa dünyasına servis edilmesi dinsel, dolayısıyla düşünsel anlamda bir devrimin ilk adımlarıydı. Bu yolla kilisenin emrindeki Avrupa, daha kolay denetim altına alınabilecekti.
Reklam
Batının asıl zenginlik kaynağı, coğrafi hırsızlıklarla, kaynak zengini ülkeleri sömürmesinden gelmektedir.
Çağdaş sömürgeciliğin de hız kesmeden devam ettiğini çıplak gözle bile çok açık şekilde müşahede etmek mümkündür. Örnek olarak petrol şirketlerine bakıldığında, dünyada petrol devi haline gelmiş şirketlerin ağırlıklı olarak Avrupa menşeli petrol şirketleri olduğu anlaşılacaktır. Hâlbuki Avrupa'da tek bir damla petrol kuyusu olmamasına rağmen Avrupa menşeli petrol şirketlerinin petrolü nereden, nasıl alıp da dünya petrol devi olduğu araştırıldığında hâlen devam eden çağdaş sömürge ağının farkına daha net varılacaktır.
Önceleri kırbaçla sürdürülen sömürge düzeni, bugün artık modanın ve reklamların esiri gönüllü olarak bizzat sömürülenlerce icra ettirilmektedir.
Sokaklarda, caddelerde, medyada, reklam levhalarında, Tv' de, sosyal medyada ya da herhangi bir mecrada karşınıza çıkan kimi kola, kahve, sigara, kıyafet, oto, beyaz eşya markalar; bugünün çağdaş derebeyleridir. Spor malzemeleri firmaları, otomobil firmaları, petrol şirketleri, modern derebeyleri, modern feodalitenin bugünkü önde gelen temsilcileridir ve bunlar da sömürülerini sürdürmektedir.
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.