Kurdun biri kuzunun peşine düşmüş,kuzu kaçmış ,kaçmış bir tapınağa sığınmış. Kurt: "ayol! Oraya ne girersin? Toyun seni görürse yakaladığı gibi Tanrı ya kurban eder" demiş.Kuzu:"ne yapalım,kendimi sana yedireceğime, Tanrıya kurban olurum! daha iyi"demiş.
Hikayedeki eşeğin onu iyi beslemeyen bir çiftçi sahibi var. Eşek bütün gün tarlada çalışmak zorunda ve çok aç. O yüzden de tanrı Jüpitere gidiyor ve diyor ki; dostum bana yeni bir sahip bul. Açlıktan öleceğim burada. O gün de Jüpiterin bonkörlüğü üstünde, o yüzden dileğin kabul oldu diyor. Ertesi gün eşek bir çömlekçiye satılıyor. Harika. Her şey güllük gülistanlık değil mi? Yanlış. Bir eşeğin yapabileceği en kötü iş. İyi besleniyor ama şimdi de bütün gün ağır tuğlalar taşımak zorunda. O yüzden tekrar Jüpitere gidip diyor ki; Baksana Jüpiter, bana gerçekten yeni bir sahip lazım. Lütfen. Jüpiter de ağır ol oğlum diyor. Sana bunu son kez yapacağım. Emin misin ? Eşek de sırtımda bir ağrı var, geçmek bilmedi diyor. Daha Advil diye bir şey de yok. Bana bu iyiliği yapar mısın? Böylece eşek ertesi gün yine satılıyor. Bir deri tabakçısına. O da eşeği asıp kanını akıtıyor. Derisini soyuyor ve ondan bir çift sandalet yapıyor.
Hikayenin ana fikri şu; bir yerde memnun olamayan başka yerde de mutluluk bulamaz.
kendi doğasını yerine getiren bir sansara, sırtlana, çakala ya da yılana, "niye karanlıktan yararlanıyorsun, niye leşle besleniyorsun, niye düşene saldırıyorsun, niye sinsisin?" diye sorulmaz.
Fabl, öğüt ya da ders vermek için anlatılan, kahramanları hayvanlardan seçilmiş kısa öykülerdir. En ünlü fablları Ezop adında bir Yunan'ın anlattığı bilinmektedir. Dünyanın ilk masalcısı olan Ezop'un yazdığı masallar yüzlerce yıldır dünya çocuklarını eğitmekte, düşündürmekte ve eğlendirmektedir..
Ezop MasallarıAisopos · Elips Kitapları · 20122,460 okunma