Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar , her şey ne kadar yerli olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler , yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...