Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

9 Cilt

Felsefe Ansiklopedisi

Orhan Hançerlioğlu

Felsefe Ansiklopedisi Gönderileri

Felsefe Ansiklopedisi kitaplarını, Felsefe Ansiklopedisi sözleri ve alıntılarını, Felsefe Ansiklopedisi yazarlarını, Felsefe Ansiklopedisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarımsal üretimin hızı, sanayi üretiminin hızına hiç bir zaman yetişemez. Bunun başlıca nedenlerinden biri, tarımda üretilen artık-değerin bir bölümüne toprak rantı adı altında asalak toprak sahiplerinin el koymasıdır (Bk. Rant). Geribıraktırılmış ülkelerin temel ıraları, tarımcı topluluk (Os. Cemâatı zirâîye, Fr. Communauté cultivateur, İng. Farming community)'lar oluşlarıdır. Kentliye göre köylünün kafa ve cüzdan yoksulluğu ne orandaysa, gelişmiş ülkeye göre tarımcı ülke lerin kafa ve cüzdan yoksulluğu da o orandadır. Hele anamalcı ülkelerle bunların peşine takılan ve anamalcı yapıda gelişmeyi olanaklı sanan geribıraktırılmış zavallı ülkelerde küçük tarım üreticileri, ya tümüyle yoksullaşma ya da proleterleşme yolundadırlar ve bundan asla kaçınamazlar. Toplumcu üretim düzenine geçmeyi başaran tarım ülkeleri tarımı kollektifleştirme yoluyla sorunu çözümlemişlerdir. Ne var ki bu da yetmez, bir yandan da ülkenin hızla sanayileştirilmesi gerekir. Lenici toplumculuğun kuruluş plânında iki temel öğe bunlardı. Lenin şöyle der: «Tüm toplumsal gelişmenin dayanağı olarak toplumcu işletmecilik örgütlenmesinin temeli sanayidir» (Lenin, Yapıtlar, c. XXXII, s. 235-6). «En büyük anamalcı ülkenin ulaştığı tekniğin ve kültürün başarılarından yararlanmadan sosyalizme gidilemez» (İbid, c. XXVII, s. 342-3). Tarım kesimi, devletin anamal yatırımı olmaksızın, çagdaş teknik araçlarla donatılmaksızın, kentlerle mal değişimi yapılmaksızın; eşdeyişle çok gelişmiş bir sanayie dayanmaksızın süreklı olarak artık-ürün kaynağı olamaz.
Sayfa 234 - Cilt 6
biricik
Alman düşünürü Max Stirner de Der Einzige und sein Eingetum adlı yapıtında, "Ben biricik'im, beni benden başka hiçbir şey ilgilendirmez." sonucuna varır. Stirner bu sonuca şu anlayışla varmaktadır: "Hiç bir kavram beni tam olarak niteleyemez, benim olarak gösterilen niteliklerden hiç birisi de beni olduğum gibi gösteremez."
Sayfa 184 - Cilt 1
Reklam
ADIAPHORIE: Duygusuzluk. ADIAPHORON: Umursamazlık, İlgisizlik. ADÎMÜLİMKÂN: Olanaksız.
Sayfa 26 - Remzi KitapeviKitabı okudu
"Tımarhaneden ya da idealist düşünürlerin okulundan çıkmamış her insan, dünyanın kendi benliği dışında varolduğunu bilir."
Sayfa 329 - 1. CiltKitabı okudu
Her varlık, kendisinden daha üstün bir varlığı oluşturma süreci doğrultusunda doğar, yaşar ve göçer.
3500 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
yazarın muazzam çalışmasıdır . 9 cilt in 7 si akımlar ve terimler , diğer 2 cilt ise düşünürlere ayrılmıştır . öte yandan felsefe sözlüğünün tekli basımındaki durum burada da geçerlidir . yazarın dogmatik ve metafizik karşıtlığı ile yazılan bir kitap olmuştur . bu sözlükte aşağılanan bir sürü düşünürü bulabilirsiniz mesela . öte yandan içinde bilmediğiniz adını sanını duymadığınız bir sürü düşünür mevcuttur . kitabında aslında değeri benim gözümde burada yatmaktadır .
Felsefe Ansiklopedisi
Felsefe AnsiklopedisiOrhan Hançerlioğlu · Remzi Kitabevi · 198510 okunma
Reklam
3500 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Ekonomi felsefesinden, sanat felsefesine, yunan felsefesinden islam felsefesine, hind felsefesinden düşünce ve uygarlık felsefesine kadar bütün düşünce tarihini madde madde bir araya getirmiş en kapsamlı eser. Bir başvuru kaynağı..... herkesin kütüphanesine mutlaka olması gereken bir eser.
Felsefe Ansiklopedisi
Felsefe AnsiklopedisiOrhan Hançerlioğlu · Remzi Kitabevi · 198510 okunma
DEDİKODU. (Tr. Toplumbilim) Gelenek ve göreneklere aykırı davranışların toplumsal eleştirisi... Toplumbilimde bu anlamı dile getiren dedikodu (Fr. Commerage) genellikle kıskançlıktan doğan haksız suçlamaları içerir. Çekiştirme deyimiyle anlamdaştır, çekiştirilenin arkasından yapılır. Bireysel kaynağı kıskançlık, haset, başkasına atma, kendini yüceltme vb. gibi ruhbilimsel etmenlerdir. Toplumsal kaynağı işsizliktir.
Sayfa 274 - Remzi KitabeviKitabı okudu
BENLİK. (Os. Eneiyet, Fr. Ego) Kişinin kendisi için edindiği bilinçlilik... Ruhbilim terimi olarak hemen bütün dillerde Yunan asıllı ego deyimiyle dile getirilen benlik, Fransızcada aynı anlamda kullanılan individualite (bireyselcilik), personnalite (kişilik) ve arrogance (kendini beğenmişlik) deyimleriyle karıştırılmamalıdır. Benlik, insanın kendi ben'i üstündeki bilinçli bilgisidir. İnsan, kendisi üstünde edindiği bilgiyi başkalarının kendisini nasıl gördüğü bilgisine katarak benliğini oluşturur. Türk Dil Kurumunca bu deyimle birçok ruhbilim terimleri özleştirilmiş ve önerilmiştir.
Sayfa 151 - Remzi KitabeviKitabı okudu
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.